Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

12 Şubat 2014 Çarşamba

BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ: BANVİT


       Bugün size baş rolünde Banvit Spor Kulübü'nün olduğu bir basketbol başarı hikayesinden bahsedeceğim. Öyle bir başarıdır ki profesyonel olarak 1998'de kurulmuş olan bu takım son 4 senede 3 TBL play-off yarı finali 1 tane lig finali gördü ayrıca bence bu seneki TBL'nin ve Eurocup'ın en büyük favorileri arasına girebildi. Tabii ki bu başarılar tesadüf sonucu gerçekleşmedi. Ben bu başarıyı 4 farklı ama hepsi birbirine bağlı olan başlıkta inceledim; Planlama, Ekip, Şehir, Altyapı..

                               
1-PLANLAMA

Aslında bu başlık bahsedeceklerim planlamadan çok  kulübün tarihi gibi gelebilir size çünkü planlamayı diğer başlıklarda daha net göreceksiniz. Kulübün geldiği noktayı görebilmek için bazı şeylerden bahsetmeliyim. Banvit Spor Kulübü resmi olarak 1994 yılında kuruldu ve 4 yıl boyunca Banvit fabrikasının içinde sadece çalışanların faaliyet gösterdiği bir kulüp olarak yoluna başladı. 1998 yılında profesyonelliğe adım attıktan sonra basamakları çok çabuk tırmandı.  2000-01 sezonunda TBL2'ye 2003-04 sezonunda ise TBL'ye yükselme başarısını gösterdi.  Aslında planlama buradan sonra devreye girmeye başladı şu anda diğer büyük takımlarımızın aksine ekol haline getirdikleri çekirdek kadroyu koruyup nokta transferler yaparak yollarına devam ettiler ve bence en önemlisi başarı için aceleci davranmayarak 2009-10 dönemine kadar sürekli play-off potası içinde kalmayı başarıp EuroCup ve EuroChallange tecrübeleri yaşadılar. 2009-2010 sezonunda ise takımın başına Orhun Ene ve ekibini getirerek büyük bir adım attılar ve Ene de yönetimi şaşırtmayarak 4 yıl içinde bütçesine göre inanılmaz başarılar elde etti.                          

2-EKİP    
                              
Aslında planlamada yönetimden ve onların mentalitesinden bahsettim ancak scout ekibi ve transfer komitesine tekrar tekrar değinmek istiyorum. Açıkça söylemek gerekirse Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker vb takımlarımızın çok şey öğrenmesi gereken bir ekiptir Banvit’in transfer ekibi. Yıldız oyuncu almaktansa potansiyelli bir oyuncuyu yıldız yapma başka bir deyişle "yıldız" olamayanı takım içinde yıldızlaştıran bir ekiptir benim gözümde bir iki örnek vermek gerekirse Chuck Davis ve Vladimir Stimac yeterli olur.
                               
                                     
                                                      3-ŞEHİR FAKTÖRÜ
                              
Balıkesir'in Bandırma ilçesi 140,000 kişilik nüfusunun çoğunluğu gençlerden oluşan bir liman , şimdilerde ise bir basketbol kenti. Planlama kelimesini çok kullandım ama değinmeden edemeyeceğim ; 1998’den itibaren Banvit Kulübü ilçeye ciddi spor yatırımları açık kapalı tesisler yaparak genç nüfusu spora çekmiş ailelerin basketbola sıcak bakmasını sağlamıştır .Bu sayede altyapı hazırlıklarına başlamış ve bence kulübün temellerini sağlama almıştır.
 

4-ALTYAPI
                                       
Altyapı gelişiminden yeterince bahsettim bence kısa örneklerle altyapıyı açıklayayım. Şafak Edge ve İzzet Türkyılmaz ikilisi hakkında da fazla bir şey yazmayacağım. Birisinden Türk Basketbolunun gelecekteki en başarılı guardlarından olması beklenirken diğeri ise Denver Nuggets tarafından draft edilmiş bir Fenerbahçe Ülker sporcusu. Ayrıca şunu belirtmek isterim ki Banvit'in altyapı takımı Genç Banvitliler 2010-2011 sezonunda TBL2 şampiyonu olarak TBL'ye yükselme başarısını göstermiştir.
Anlattığım gibi dünya üzerindeki diğer başarılar gibi Banvit’in başarısı da tesadüf değil sağlam temeller üzerine kurulu bir emek işidir. Benim kendi görüşüm ise Banvit'in Türk Basketbolu’nu başka bir seviyeye taşıdığı ve gelecekte isminden çok daha fazla söz ettireceği yönünde.

İlk yazımda sizlere bir Anadolu kulübü olarak çok büyük işlere imza atmış olan Banvit Spor kulübünden bahsetmeye çalıştım umarım sizlere bir şeyler katabilmişimdir.




Caner AKAR
İTÜ Elektrik Mühendisliği
Mail adresi: cnrakr@gmail.com
  



                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu