Geçen hafta İspanya'nın Ponferrada kentinde yapılan Dünya Şampiyonası, sezon sonu olmasına rağmen muhteşem rekabetlere sahne oldu. Seçilen rotalar ve hava durumu, Dünya Şampiyonası yarışlarını sezonun en zor kısımlarından biri haline getirdi ve kesinlikle buğdayları saplardan ayırdı.
Önce
bayanlar takım zamana karşı etabı yapıldı. Specialized - lululemon takımı, 34.3
km'lik etabı hatasız tamamladı ve üst üste üçüncü kez altın madalyaya
uzandılar. Etaba favori olarak giren Rabo - Liv Giant takımı, etabın başlarında
Marianne Vos ve Roxane Knetemann'ın gruptan kopmasıyla kan kaybetti. Finişe
yaklaşırken Annemiek van Vleuten'in virajı alamayıp bariyerlere girmesiyle
kalan 4 kişi de kaza yaptı ve takım etabı sonuncu bitirdi. Öte yandan, Marianne
Vos'un kopmuş olması kazaya karışmasını önledi ve yol yarışına katılma şansı
verdi. Orica - AIS takımı ikinci, Astana - BePink ise üçüncü oldu
Kaybedenler: Rabo Liv Giant
Ertesi
günkü erkekler takım zamana karşı etabında, geçen senenin ilk 2'si Omega Pharma
- Quick Step ve Orica - GreenEDGE favori olarak girdiler. BMC takımı, geçen seneki 4. lüğün ardından bu sene iyi hazırlanmış olacak ki, Tejay Van Garderen
ve Peter Velits'in yüzde 110 çevirmesi, müthiş bir takım çalışması ve havanın
da etkisiyle, 1 dakika farkla liderlik koltuğuna oturdu. BMC'den sonra çıkan OGE ve OPQS ise, yağmurun başlaması ve rüzgarın yön değiştirmesi ile hız
kaybettiler. OPQS'in yıldızı Tony Martin'in yol boyunca acı içinde olması
dikkat çekti ve 4 gün sonraki ferdi zamana karşı etabıyla ilgili soru
işaretleri yarattı. BMC 30 saniye farkla altın madalyaları alırken, OGE ikinci,
OPQS az farkla 3. oldu. 4 gün sonraki ferdi
zamana karşı etabında, geçen seneye göre daha çok yokuş içeren (çeviri: daha
ağır olan Tony Martin'e pek uymayan) bir rota çizilmiş. Geçen sene de iyi bir derece yapan Belarus’lu Vasil Kiryienka, uzun süre liderlik koltuğunda kaldı,
geçen senenin dördüncüsü Hollanda’lı Tom Dumoulin etabı 1 saat 7 dakika
barajının altında bitirene kadar. Alman Tony Martin, etabın daha düz olan ilk
yarısında İngiliz Bradley Wiggins’ten daha iyi bir derece yapsa da, Wiggins
etabın inişli çıkışlı ikinci yarısında hızlandı ve Tony Martin’i 30 saniye
farkla geride bırakarak kariyerinde ilk defa ferdi zamana karşıda dünya
şampiyonu oldu ve son 3 senenin şampiyonu Martin’I tahtından indirdi. 3 gün sonraki bayanlar yol
yarışında üst üste kazalar meydana geldi. 40’a yakın sporcuyu asfaltla
buluşturan kazada bazı sporcular hastaneye kaldırılırken, bazıları da yarışı
bırakmak zorunda kaldı. Geçen senenin şampiyonu Hollandalı Marianne Vos,
kazanın arkasında kalıp gruptan kopunca Hollanda takımı onu gruba geri getirdi,
ama güç kaybettiler. Kazadan sonra belki panikten, belki kim kaldı diye
bakarken yavaşlayan grupta, 45 km kala Hollanda takımı tempoyu artırmaya karar
verdi ve öne geçti. İtalya takımı da kendini gösterdi ve gruptan atak yapmaya
fırsat vermedi. Bu takımların yavaşlamasıyla düşen tempo, atakların gelmesine
neden oldu ve 17 kişilik bir grup ana gruptan ayrıldı. Kazanan, bu grubun
içinden olacaktı.
Son yokuşta İsveçli Emma Johansson atak yaptı, ama atağı Vos ve İtalyan Elisa
Borghini tarafından marke edildi. Bu grup, finişe 1 km kala yavaşladı. Marianne
Vos, arkadaki grup tarafından yakalanmadan az önce atak yaptı ama finişe kadar
dayanamadı, ana gruptaki
sprinti Fransız Pauline Ferrand-Prevot kazandı. Ertesi gün, şampiyonanın son
yarışı olan erkekler yol yarışında tempo düşük başladı. Yarışın 272 km olduğunu
düşünürsek gayet normal, sporcular temkinli başlayarak kendilerini ve
rakiplerini tarttılar. Polonya takımı yarışın kontrolünü ele aldı ve yakalaması kolay olacak bir kaçış grubunun gitmesine izin verdi. Ortalama bir tempoyla
yıldızları Michal Kwiatkowski’yi tehlikeden uzakta tutarken, geri kalanları yer
tutmak için birbirleriyle uğraşmak zorunda bıraktılar. Yağmurla beraber kazalar
da geldi, İtalya’nın favorisi Vincenzo Nibali kaza yapıp geride kaldı. Son
turda yetişse de Nibali, finişte kendini gösteremedi. Kilometreler ilerledikçe
Polonya tempo vermeyi bırakıp grubun içine karıştı. Tempoyu artıran İtalya,
İspanya ve Belçika takımları kaçış grubuyla aradaki farkı 2 dakikaya kadar
düşürdü. İtalyan Giovanni Visconti’nin atağına 17 kişilik bir grup yanıt verdi
ve bu grup ana grupla
arayı 22 saniyeye kadar getirdi. Kaçış grubunda mensubu
olmayan Fransa ve Avustralya takımları ana grubun hızını artırarak farkı küçük
küçük azaltmaya başladı. 2 tur kala bu grup yakalandı ve İtalyan Alessandro de
Marchi, Fransız Cyril Gautier ve Norveçli Valgren
Andersen şanslarını denemeye
karar verdi. Son tura girilirken Vasil Kiryienka da ana grubu bırakıp onlara
yetişti ve tehlike arz edebilecek bir kaçış grubu meydana geldi. İspanya
takımı
bu grubu geri getirme işini üstlendi ve grubun hızı çok yükseldi. Tek sıra olan
grupta Michal Kwiatkowski müthiş bir atakla ana gruptan ayrıldı ve kısa sürede gruptan
ayrıldı. Son yokuşta grup tehlikeyi fark etse de Kwiatkowski açtığı 8 saniyelik
farkı korumayı başardı.
Onu takip eden grubun içinde oluşan anlaşmazlık, grubun
yavaşlamasına ve Kwiatkowski’nin gökkuşaklı formaya uzanmasına vesile oldu.
Ne
diyorduk? Kazananlar ve kaybedenler diyorduk.

Bayanlar takım zamana karşı etabında erkenden
kopmasıyla ve yol yarışında
kendini gösterememesiyle
hayal kırıklığı yaratan Marianne Vos, gözümde
kaybetti.
Belki de pist, cyclo-cross ve yol bisikleti disiplinlerinin
üçünde de
dünya şampiyonu olmaktan bıkmıştır.
Kaybeden: Marianne Vos

bir sezon geçirmesine rağmen, akıl dolu bir yarış koşup
gücünü iyi saklayan Pauline Ferrand-Prevot, şampiyonluğu sonuna kadar haketti.
Kazanan: Pauline
Ferrand-Prevot

yiyen Omega Pharma - Quick Step takımı da kaybetti.
Kaybeden: OPQS

Tejay Van Garderen ve Peter Velits’in insanüstü performansıyla, yenilmez armada Omega Pharma ve yarışa iddialı giren Orica - GreenEDGE’e otuzar saniye fark atan BMC de kazandı.
Kazanan: BMC Racing Team

takım zamana karşıda altın madalya alan Peter Velits
de övgüyü hakediyor.
Mansiyon: Peter Velits
Ferdi zamana
karşı etabının ikinci yarısında hız kaybeden, heyecan-panik karışımıyla
virajlarda heyecan yapıp yavaşlayan Tony Martin, beklentimin altında performans
gösterdi. Omega Pharma TTT takımının mihenk taşı olarak da hem seyircilerin,
hem de takımın beklentisinin altında kaldı. Bunda yoğun bir sezon geçirmesinin
de etkisi var (Vuelta’da domestiklik yapmıştı) ama yine de bence;
Kaybeden:
Tony Martin

(2013’ü boş geçti, onu atlayalım) ve 2014’te ferdi
zamana karşı şampiyonluğu. Wiggins, hedefine koyduğunu yapabilen bir sporcu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bundan sonraki hedefi olan 2016 Rio olimpiyatlarında
Wiggins’ten korkun.
Kazanan: Bradley
Wiggins

Kaybeden:
Belçika
Kaybeden:
Alejandro Valverde
Takımının akıllı taktikleri, kendisinin gereksiz hamlelerden kaçınıp gücünü saklayarak,
5 km kala yaptığı gözleri dolduran atakla şampiyonluğa uzanan Kwiatkowski,
genç yaşına rağmen en iyilerle aşık atabileceğini bir kez daha gösterdi.
Tebrikler Kwiato!
EFE BALLI
MAIL: efeballi@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder