Bir ülkenin genel halini anlayabilmek için futbol
stadyumlarına bakın derler. Önceki akşam Şükrü Saracoğlu stadyumundaki taraftar
isyanda, memnun değil. Futboldan önce gösterilen idareten çabadan memnun değil.
Ortada çok büyük bir sorun olduğu aşikar ancak saha içindekilerin ya da
dışındakilerin bu sorunu çözmeye yönelik bir çabası yok. Maç içinde ve maç
sonunda 55.000 Türk seyircinin bağrına bastığı Brezilya, adeta ev sahibi gibi
oynadığı Kadıköy’de Türk Milli takımını sahadan sildi. Fatih Terim, Hamit
Altıntop tepkili: “Kendi oyuncumuzu yuhalamak olmaz…” Tabi ki olmaz ama
herkesin bir dayanma sınırı var, bu halk futbolu çok seviyor bu halk futbola
aşık, bu halk futbolla gülmek istiyor. Tribünler artık bir reaksiyon bekliyor,
bir futbolcunun çıkıp isyan bayrağını çekmesini bekliyor ama göremiyor,
ıslıklar yuhalamalar bu yüzden. Hiç kimsenin Brezilya ile aşık atalım diye bir
derdi zaten yok. Yenilirsin, hatta 4-5-6 yersin ama öyle bir ruh koyarsın ki
ortaya, tribünler işte o zaman yuh çekmez teselli için alkışlar. Bu çabayı
gösterebilecek tek futbolcumuz Arda Turan ancak maç içinde elli kere pozisyon
değiştiren ve tüm toplar kendisine kalan futbolcumuzun da tek başına
yapabilecekleri kısıtlı.
TEMCİT PİLAVI
Bir tutturduk 10 yıldır yeniden yapılanıyoruz. Sonuç ortada,
Umut Bulut, Bilal Kısa, Volkan Demirel, Hamit Altıntop… Biz yeniden yapılanmayı
çok tersten anlamış olmalıyız. Artık Fatih Terim’in söylediği gibi gerçekten
“gerçeklerle yüzleşmeliyiz”, tabi önce Sinyor Terim yüzleşmeli. Bakın Şili’den
Uruguay’dan Afrika’dan aldığı çocukları her yıl dünya çapında kulüplere
pazarlayan Udinese'nin altyapı koordinatörünün bir sözü vardır: “Bir futbolcu 14
yaşına kadar ne alacaksa alır, 15 yaşından sonra iş işten geçmiştir” Eğer
futbola bu bakış açısıyla yaklaşırsak bir şeyleri düzeltebiliriz. Yani 17
yaşında efsaneler yaratan Youri Tielemans’tır genç yetenek, 23 yaşındaki Semih
Kaya değil.
Oyuncularımızın sahada ayakları titriyor, temel teorik
bilgiden yoksunlar, hak etmedikleri halde milyon Euro’lara transfer oluyorlar,
hadlerinden fazla ilgiye alakaya tabiiler, %90’ı İngiltere-Almanya-İspanya
liglerinde ancak 3.ligde kendilerine yer bulabilecekken ülkemizde “büyük” takım
forması giyip milyonlar kazanıyorlar, futbolcudan önce futbolcuyu yetiştirecek
hoca yetiştiremiyoruz, futbolculuğu biten kursa bile gitmeden pat diye teknik
adam oluveriyor, Enes Ünal’ın yabancı yaşıtları ülkelerinin A Milli
takımlarında as forvet olarak çıkıyor, altyapıya gerekli yatırımı yapmıyoruz,
zihniyetimiz karanlık, ülkenin genel halet-i ruhiyesi karanlık… Yüzleşecek o
kadar çok gerçek var ki, hemen şuan başlasak ancak 10 yıl içinde düzlüğe
çıkabiliriz.
Anıl Güler
anilguleritu@gmail.com
Twitter: @anilgulerr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder