Hafta içi Olimpiyat Stadyumu'nda az sayıda taraftarın olduğu maçlar tam bir zulüm olarak görülse de dün yağmura rağmen sayıca az ama güçlü bir taraftar vardı tribünlerde. Beşiktaş da maça tribünden aldığı bu enerjiyle iyi başladı.
Oğuzhan Özyakup'un oynadığı maçlarda takımın birkaç seviye atladığını henüz 15 dakika geçmeden fark ettik. Çaykur Rizespor maçında hücumda çeşitlilik yaratacak oyuncu eksikliği bu maçta hissedilmedi fakat Mustafa Pektemek'in forvet bölgesinde her işi yapmaya çalışması orada işleri biraz karıştırdı ve görev dağılımında sıkıntıya sebep oldu. Mustafa'nın sakatlanıp çıkması tam bir Beşiktaş klasiği... Zaten o zeminde oynayıp sağlıklı kalmak sürpriz olurdu.
Neyse ki Ozzie-Töre işbirliğinde kilidi çok gecikmeden açtı Beşiktaş. Siyah beyazlıların ilk yarının kalan bölümünde de pozisyonlara girmesine rağmen değerlendirememesi sanki bir şeylerin işaretiydi. Zira geçen sene içeride ve dışarıda farkı yakalayamadığı hatta iki farklı öne geçtiği maçlarda dahi maçı koparmayı, rakibin gardını düşürmeyi başaramayan Biliç ve öğrencileri taraftara aynı senaryonun yaşanabileceğinin sinyallerini istemeden de veriyordu. İkinci yarıda rakibin hiç de Beşiktaş kalesine geleceği yokken hücum hattındaki oyuncuların laubali tavırları Asteras'ı hareketlendirdi. Sağ bekte Necip'in hücuma hiç katkı vermemesinin yanı sıra savunmada da aksaması, Motta'nın gereksiz çalım yapma uğraşları ve çıkarken ezdiği toplar Yunan ekibine gol için davetiye çıkarıyordu. Karşılaşmanın son bölümünde belki de ligdeki Bursaspor maçını düşünen Slaven Bilic, Oğuzhan'ı kenara alıp yerine yeni transfer Sosa'yı oyuna sürdü. İçerdeki Arsenal maçında Oğuzhan çıktıktan sonra topu rakibe teslim ettiğini unutmuş olmalıydı. Sosa oyuna girer girmez kumaşını belli etti lakin orta sahada iyice yorulan takım pozisyon vermeye başladı. Beşiktaş girdiği net pozisyonları cömertçe harcarken taraftar galibiyeti erken kutlamaya başlamıştı. Televizyonda tribünden gelen pınarbaşı melodisini duyduğumuz anda gol yiyeceğimizi içinden geçirmeyen yoktur herhâlde. Tomas Sivok'un eski halinden eser olmaması, Pedro Franco'nun sol stoperi yadırgaması, beklerin zaten evlere şenlik olması, Oğuzhan'ın çıkmasıyla topu rakibe teslim etmemiz rakibe gol için fazlasıyla yeterli sebeplerdi. Zaten çok geçmeden de topu ağlarımızda gördük.
Beşiktaş için çok da kötü şeyler söylemek mümkün değil. Takım mücadele ediyor pozisyonlara da giriyor. Bilic'in de dediği gibi savunmayı öğretebilirsiniz ama hücum hattında yetenek lazımdır. Beşiktaş'ın Demba Ba'nın eksikliğinde yetenek konusunda sıkıntı yaşadığı dakikalar oluyor. Tüm bunlara teknik ekibin geç ve yanlış hamleleri de eklenince böyle bir bir sonuç ortaya çıktı. Grubun diğer maçında Partizan ile Tottenham'ın berabere kalması liderlik için umutlandırırken öte yandan Partizan tehlikesi de kendini hissettirdi. Toplanabilecek daha 15 puan var. Dünkü 1 puanın üstüne 10 puan daha koyabilirse gruptan lider dahi çıkabilir Beşiktaş.
Berkay Serbest
Mail adresi: serbestberkay@gmail.com
Twitter : @serbestberkay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder