Bildiğiniz
üzere bu sezon Avrupa’da bizi 3 takımımız temsil etmektedir. Bunlardan;
Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde, Beşiktaş ve Trabzonspor ise Uefa Avrupa
Ligi’nde mücadele etmektedirler. Bu hafta ilk olarak Galatasaray sahne aldı.
Salı günkü Anderlecht maçı öncesi Prandelli yabancı kısıtlaması olmaması
sebebiyle sahaya tam 7 yabancıyla çıktı. Galatasaray’ın hem kendi sahasında bu sezon
ilk defa taraftarıyla buluşacak olması hem de 2 senedir Şampiyonlar Ligi’nde
gruptan çıkmış olması Anderlecht maçını herkesin iple çekmesine sebep oldu. Özellikle
son 3 sezonda Galatasaray’ın ileri hattının iç sahada oynanan maçlarda yapmış
olduğu baskıyı herkes bilir. Örnek olarak geçtiğimiz sezonki 3-1’lik Kopenhag
maçı verilebilir. Önde baskıyı kurup kendinden birkaç gömlek düşük takımların
savunmasını hataya zorlayıp goller bulmak futbolda çok rastlanılan bir
sistemdir. Ancak bu sistemi benimsemeyen ve hatta bu sistemle çalışan bir
takımın kimyasını bozan, yıllarca İtalya Milli Takımını çalıştıran Cesera
Prandelli’den başkası olamazdı herhalde. İlk yarı bu da mı kaçar dediğimiz
pozisyon neredeyse yoktu. İkinci yarıda herkes Bruma’nın oyuna girmesini
beklerken Anderlecht genç oyuncusu Praet ile golü buluyordu. Artık kaybedecek
bir şeyi yoktu Galatasaray’ın çünkü sarı kırmızılılar Dortmund ve Arsenal’le
henüz oynamamış ve evinde 4. torba takımına yeniliyordu. Bu durum 3. sıranın
dahi tehlikede olduğunu gösteriyordu. Bruma ve Umut oyuna girdiğinde oyun
tabiri caizse tek kaleye dönmüştü. Dakikalar 90+2’yi gösterirken hücum
oyuncularının yapamadığını yaparak ceza alanına giren Chedjou, Burak Yılmaz’a
gol pasını vererek Galatasaray’ın mücadeleden 1-1 ‘lik beraberlikle ayrılmasını
sağlıyordu.
Uefa Avrupa
Ligi’ndeki temsilcilerimizden Beşiktaş, Olimpiyat Stadı’nda ağırladığı Yunan
ekibi A.Tripolis ile 1-1 berabere kaldı. Maçın başından sonuna kadar oyunu
kendi kontrolünde tutan siyah beyazlılar, son dakikalarda yaşamış olduğu
konsantrasyon eksikliğinden dolayı 1-0 önde olduğu maçta 2 puan bırakarak
beraberliğe razı oldu. Beşiktaş’ın kağıt üzerinde kolay lokma olarak gözüken
A.Tripolis’i kendi evinde yenememesi gruptan çıkma olasılığını biraz azaltmış
gibi gözükse de unutmayalım ki bu daha ilk maç ve oynanacak daha 5 maçın var. Tottenham’ın
da berabere kalmış olmasından dolayı henüz hiçbir şeyin bitmediğini görmeliyiz.
Yağmur dolayısıyla zeminin halini gördünüz. Özellikle ilk yarıda Olcay, Oğuzhan
ve Gökhan’ın vuruşlarında top istenilen hedeflere ulaşamadı. Zemin güzel
olsaydı bu vuruşlardan biri gol olabilir belki de Beşiktaş ilk yarıyı 2-0 hatta
3-0 önde kapatabilirdi.
Uefa Avrupa
Ligi’ndeki bir diğer temsilcimiz Trabzonspor ise kritik maçta Ukrayna ekibi M. Kharkiv’i
deplasmanda 2-1 mağlup etti. 1. torbadan gelen ekiple deplasmanda oynamak kolay
değildi. Ancak, M.Kharkiv’in maçlarını ülkelerinde devam eden olaylardan dolayı
Liviv kentinde oynamak zorunda kalması ve yine ülkelerinde devam eden
olaylardan dolayı elindeki birkaç iyi oyuncuyu kaybetmesi Trabzonspor’u bir
nebze olsun rahatlatıyordu. İlk yarı temsilcimizin üstünlüğüyle sona erdi. 2.
yarı ise sağlı sollu atağa geçen Kharkiv beraberliği yakaladı. Tam maç böyle
bitiyor, Trabzonspor da tıpkı Galatasaray ve Beşiktaş gibi maçtan 1-1’lik
beraberlikle ayrılıyor derken sahneye yeni transfer Papadopoulos çıktı ve
Trabzonspor Uefa Avrupa Ligi’ne kritik deplasmandan almış olduğu 3 puanla
merhaba dedi. Biliyorum çok erken bunu söylemek için ama gruptaki diğer
takımlara ve fikstüre bakılacak olursa Trabzonspor, geçen sene olduğu gibi yine
gruptan çıkar.
Ahmet Vardi
Fırat Üni. Makine Mühendisliği
ahmtvrd@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder