Pazar, Mayıs 04, 2025

Son Yazılar
>> İngiltere'nin DNA'sı değişecek  >> Üstün Yetenekle Başa Çıkmak  >> Gerçeklerle Yüzleşmek  >> Maslow Amca ve Futbol Bağlamı  >> Beşiktaş Gururlu Fenerbahçe Mutlu  >> BİR IVERSON VAR BENDEN İÇERÜ…    

19 Mart 2014 Çarşamba

Keşke Kafalar Stamford Bridge'de Olsaydı

                         

                Bu gece her şey aslında gayet güzel başladı tabii maçtan önce. Kadrolar geldiğinde bakıyoruz, kalecimiz tamam, defans dörtlüsü beklenen oyuncular, orta saha çıkabilecek en iyisi, forvet ise Burak ve Drogba. Maça başlıyoruz ne olduğunu anlamadan 4. Dakikada 1-0. Semih ofsaytı bozuyor, Chedjou’nun hamlesi yetersiz, Muslera garibim de elinden geleni yapmaya çalışıyor ama golü yiyoruz. Hemen hemen herkes Schalke maçı da böyleydi geriye düştük sonra çevirdik diye düşünüyor ama sahadaki Muslera hariç 10 arkadaşın pek de öyle düşündüğü yok. Pas geliyor “ilk kontrol” diye tabir ettiğimiz özellikten yoksun olarak topu kontrol etmeyle cebelleşirken sürekli atak yiyoruz. Hücuma çıkmaya çalışıyoruz ama özür dilerim çalışıyoruz dediğim için sadece bekliyoruz birisi gelip alsın diye. Bu durum maç boyunca değişmedi, sadece son anlarda artık tüm takım bırakmış işi gücü bekliyor Muslera’yı. O kurtaracak da bizimkiler maçın bitiş anında İstanbul otobüsüne yetişecek.
                Şöyle bir bakmak lazım oyuncularımıza girene çıkana. Muslera; yediği 2 golde de ilk hamleyi yaptı ama birinde kontrpiye durumu oldu diğerinde ise yapacak hiçbir şeyi yoktu. Eboue; ligde oynamayan bir futbolcunun bu maçta formda olması beklenemez zaten, hücuma katılmadı ki zaten hücum yapamadık, defansta da Hazard’ın ve saz arkadaşlarının yanından geçtiği bir direk oldu. Semih ve Chedjou’yu pek de ayrı tutmamak lazım ikisi de vasattı. Telles; kesinlikle şaşırıyordur kendi haline, tüm takım hücum konusunda her şeyi senden bekliyor ama o da güçsüz kalıyorsa karşında ayıboğan Ivanovic var, zaten defans yapmayı da  pek beceremediği için vasatı geçemiyor. Melo; sarıyı yedikten sonra pek bir şey yapmadı öncesinde de zaten tek göze çarpan hareketi çılgın sıçramasıydı. Selçuk ve Sneijder’i de birlikte değerlendirmek lazım ikisi de şuan emekli olsa gram üzülmem o derece REZALET oynadılar ayakta duramayan, ileriye hiç isabetli pas atamayan sıradan bir oyuncudan farkları yoktu. Yekta; Mancini kontenjanlı bir oyuncu ama büyük maçlarda ilk 11 oynayacak bir isim değil, anca yedekten girerken gazı alacak az bir şey hareketlenecek ortamı hareketlendirecekti ki bugün sadece savunmaydı. İlerinin süper starlarına gelince, Drogba Galatasaray adına son maçını Avrupa futbolu adına da jübilesini yaptı, artık önümüzdeki yıllarda MLS de başarılar diler, ligin 2. yarısından sonra alacağı maaşı bir hayır kurumuna bağışlamasını beklerim. Burak; zaten formsuz bir de üstüne sağ kanatta oynatıyorlar ona bir bozuk şekilde oynuyordu beklenen hiçbir hareketi yapamadı bari kendini yere ataydı da penaltımızı vermediler diye ağlasaydık hafta boyunca. Sonrada oyuna girenlere gelince, hepsi pırlanta gibi çocuklar ama oyuna etki edecek durumları yok. Umut ileride boş boş gezmek durumunda kaldı, Hakan kafa vuruşlarını dikey atıştan yana kullandı, Hajrovic’e gelince sadece sahaya girişini gördüm.

                Neyse fazla uzatmanın alemi yok, önümüzdeki maçlara konsantre olmak lazım.



Murat Çolakoğlu
İTÜ Şehir ve Bölge Planlama
Mail adresi: mcolakoglu45@gmail.com
Twitter: @mrtcolakoglu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Seo Blogger Templates