
Bu gece her şey aslında gayet güzel başladı tabii maçtan önce. Kadrolar geldiğinde bakıyoruz, kalecimiz tamam, defans dörtlüsü beklenen oyuncular, orta saha çıkabilecek en iyisi, forvet ise Burak ve Drogba. Maça başlıyoruz ne olduğunu anlamadan 4. Dakikada 1-0. Semih ofsaytı bozuyor, Chedjou’nun hamlesi yetersiz, Muslera garibim de elinden geleni yapmaya çalışıyor ama golü yiyoruz. Hemen hemen herkes Schalke maçı da böyleydi geriye düştük sonra çevirdik diye düşünüyor ama sahadaki Muslera hariç 10 arkadaşın pek de öyle düşündüğü yok. Pas geliyor “ilk kontrol” diye tabir ettiğimiz özellikten yoksun olarak topu kontrol etmeyle cebelleşirken sürekli atak yiyoruz. Hücuma çıkmaya çalışıyoruz ama özür dilerim çalışıyoruz dediğim için sadece bekliyoruz birisi gelip alsın diye. Bu durum maç boyunca değişmedi, sadece son anlarda artık tüm takım bırakmış işi gücü bekliyor Muslera’yı. O kurtaracak da bizimkiler maçın bitiş anında İstanbul otobüsüne yetişecek.
Şöyle
bir bakmak lazım oyuncularımıza girene çıkana. Muslera; yediği 2 golde de ilk
hamleyi yaptı ama birinde kontrpiye durumu oldu diğerinde ise yapacak hiçbir
şeyi yoktu. Eboue; ligde oynamayan bir futbolcunun bu maçta formda olması
beklenemez zaten, hücuma katılmadı ki zaten hücum yapamadık, defansta da Hazard’ın
ve saz arkadaşlarının yanından geçtiği bir direk oldu. Semih ve Chedjou’yu pek
de ayrı tutmamak lazım ikisi de vasattı. Telles; kesinlikle şaşırıyordur kendi
haline, tüm takım hücum konusunda her şeyi senden bekliyor ama o da güçsüz
kalıyorsa karşında ayıboğan Ivanovic var, zaten defans yapmayı da pek beceremediği için vasatı geçemiyor. Melo;
sarıyı yedikten sonra pek bir şey yapmadı öncesinde de zaten tek göze çarpan
hareketi çılgın sıçramasıydı. Selçuk ve Sneijder’i de birlikte değerlendirmek
lazım ikisi de şuan emekli olsa gram üzülmem o derece REZALET oynadılar ayakta
duramayan, ileriye hiç isabetli pas atamayan sıradan bir oyuncudan farkları
yoktu. Yekta; Mancini kontenjanlı bir oyuncu ama büyük maçlarda ilk 11
oynayacak bir isim değil, anca yedekten girerken gazı alacak az bir şey
hareketlenecek ortamı hareketlendirecekti ki bugün sadece savunmaydı. İlerinin
süper starlarına gelince, Drogba Galatasaray adına son maçını Avrupa futbolu
adına da jübilesini yaptı, artık önümüzdeki yıllarda MLS de başarılar diler,
ligin 2. yarısından sonra alacağı maaşı bir hayır kurumuna bağışlamasını
beklerim. Burak; zaten formsuz bir de üstüne sağ kanatta oynatıyorlar ona bir
bozuk şekilde oynuyordu beklenen hiçbir hareketi yapamadı bari kendini yere
ataydı da penaltımızı vermediler diye ağlasaydık hafta boyunca. Sonrada oyuna
girenlere gelince, hepsi pırlanta gibi çocuklar ama oyuna etki edecek durumları
yok. Umut ileride boş boş gezmek durumunda kaldı, Hakan kafa vuruşlarını dikey
atıştan yana kullandı, Hajrovic’e gelince sadece sahaya girişini gördüm.
Neyse
fazla uzatmanın alemi yok, önümüzdeki maçlara konsantre olmak lazım.
Murat Çolakoğlu
İTÜ Şehir ve Bölge Planlama
Mail adresi: mcolakoglu45@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder