Herkese tekrardan merhaba, bu hafta konu değişikliği
yapacağım. Katıldığım seminerde Toshiro Suga sensei ‘dan çok etkilendim,
bilgilerim tazeyken size ondan bahsetmek istiyorum.
Kendisi 1950 Tokyo doğumludur. 15 yaşında Tokyo Polis Akademisi’nde judoya başladı. 17 yaşında ise Aikikai Humbo Dojo* da Aikido eğitimine devam etti ve böylece O’sensei Morihei Ueshiba ve Morihiro Saito’dan dersler aldı. Seminerde de sık sık O’sensei ilgili anılarından bahsetmişti , pür dikkat kesildiğim kısımlardı. Eşi ile de aikidoda tanışmış ve balayına gittikleri Fransa’da temelli kalmaya karar verip oraya yerleşmiş. Yazımın başlığının sebebi ise oynadığı filmden gelmektedir, 1979 yılında “James Bond: Ay Harekatı” filminde bir ninjayı canlandırdı. Uzun süre Kanada polis kuvvetlerinde dersler vermişti. Şu an Paris’teki dojosunda yaklaşık 80 öğrencisiyle eğitim vermeye devam etmekte ve dünyanın çeşitli yerlerinde seminerlere gitmekte.
Bu kadar biyografik bilgiden sonra seminerdeki gözlemlerime geçmek istiyorum. Öncelikle inanılmaz sevimli ve sıcak kanlı birisiydi. Tanıdığım en kibirsiz hocalardan biriydi, öğretme aşkıyla doluydu. Beyaz ya da siyah kuşak olun fark etmez gelip sizlerle birebir çalışıp nerede yanlış yaptığınız ayrıntısıyla sakin bir şekilde gösterdi. Eğer böyle davranmasaydı yine de kimsenin onu yargılamaya hakkı yoktu çünkü aikidoka, kendisi iyi bir gözlemci olup hareketleri deneyerek doğruyu bulmalıdır, bu yüzden çok az seminerde sensei** ile birebir çalışma imkanı bulabilirsiniz hele ki japon bir hoca veriyorsa. Teknikleri sadece göstermek yerine nerden geldiklerini püf noktalarını ve amacını anlatarak inanılmaz verimli bir seminer yaşattı bizlere.
Bilirsiniz yüzeysellik yarar sağlamaz hiç bir dalda derinlik başarıya götürür ve Toshiro Suga sensei de Aikidonun derinliğini yakalamış biriydi. Bize ki*** enerjisinden bahsetti güç kullanarak değil ki enerjisi ve doğru teknikle yenilebileceğinden ukenin ****. Bir seminer bitişinde kendisiyle birebir konuşma imkanı buldum. 20 yıl kadar vejetaryen kalmış ve hala sebze ağırlıklı besleniyormuş. Aikido dışında bir çok sporla da ilgilenmiş basketbol ve voleybol gibi. Eklemeden geçemeyeceğim yaşına rağmen çok esnekti ve refleksleri de çok iyiydi özellikle kılıç tekniklerinde. Oynadığı filmde rol gereği yenilmiş olabilir ( spoiler için kusura bakmayın ) ama karşısındaki kişilerin çok şansı olduğunu düşünmem. Eğer bir gün aikidoya başlarsanız kesinlikle tanışmanız gereken biri. Haftaya tekrar görüşmek üzere.
Kendisi 1950 Tokyo doğumludur. 15 yaşında Tokyo Polis Akademisi’nde judoya başladı. 17 yaşında ise Aikikai Humbo Dojo* da Aikido eğitimine devam etti ve böylece O’sensei Morihei Ueshiba ve Morihiro Saito’dan dersler aldı. Seminerde de sık sık O’sensei ilgili anılarından bahsetmişti , pür dikkat kesildiğim kısımlardı. Eşi ile de aikidoda tanışmış ve balayına gittikleri Fransa’da temelli kalmaya karar verip oraya yerleşmiş. Yazımın başlığının sebebi ise oynadığı filmden gelmektedir, 1979 yılında “James Bond: Ay Harekatı” filminde bir ninjayı canlandırdı. Uzun süre Kanada polis kuvvetlerinde dersler vermişti. Şu an Paris’teki dojosunda yaklaşık 80 öğrencisiyle eğitim vermeye devam etmekte ve dünyanın çeşitli yerlerinde seminerlere gitmekte.
Bu kadar biyografik bilgiden sonra seminerdeki gözlemlerime geçmek istiyorum. Öncelikle inanılmaz sevimli ve sıcak kanlı birisiydi. Tanıdığım en kibirsiz hocalardan biriydi, öğretme aşkıyla doluydu. Beyaz ya da siyah kuşak olun fark etmez gelip sizlerle birebir çalışıp nerede yanlış yaptığınız ayrıntısıyla sakin bir şekilde gösterdi. Eğer böyle davranmasaydı yine de kimsenin onu yargılamaya hakkı yoktu çünkü aikidoka, kendisi iyi bir gözlemci olup hareketleri deneyerek doğruyu bulmalıdır, bu yüzden çok az seminerde sensei** ile birebir çalışma imkanı bulabilirsiniz hele ki japon bir hoca veriyorsa. Teknikleri sadece göstermek yerine nerden geldiklerini püf noktalarını ve amacını anlatarak inanılmaz verimli bir seminer yaşattı bizlere.
Bilirsiniz yüzeysellik yarar sağlamaz hiç bir dalda derinlik başarıya götürür ve Toshiro Suga sensei de Aikidonun derinliğini yakalamış biriydi. Bize ki*** enerjisinden bahsetti güç kullanarak değil ki enerjisi ve doğru teknikle yenilebileceğinden ukenin ****. Bir seminer bitişinde kendisiyle birebir konuşma imkanı buldum. 20 yıl kadar vejetaryen kalmış ve hala sebze ağırlıklı besleniyormuş. Aikido dışında bir çok sporla da ilgilenmiş basketbol ve voleybol gibi. Eklemeden geçemeyeceğim yaşına rağmen çok esnekti ve refleksleri de çok iyiydi özellikle kılıç tekniklerinde. Oynadığı filmde rol gereği yenilmiş olabilir ( spoiler için kusura bakmayın ) ama karşısındaki kişilerin çok şansı olduğunu düşünmem. Eğer bir gün aikidoya başlarsanız kesinlikle tanışmanız gereken biri. Haftaya tekrar görüşmek üzere.
*Dojo: Uzakdoğu sporlarının yapıldığı yer
**Sensei: Öğretmen ya da usta
*** Ki enerjisi: Bütün canlı ve cansız varlıklarda
var olduğu düşünülen içten gelen enerji
**** Uke: Tekniğin üzerinde uygulandığı kişi,
tekniği uygulayana da tori denir.
Geçen hafta en yüksek seviye 8. Dan demiştim ama
O’sensei nin öğrencileri arasında 10.dan a kadar yükselebilenler vardır. Yanlış
bilgilendirme için özür dilerim.
YAZAR : Özlem Kepenekçi
kepenekci@itu.edu.tr
Gıda Mühendisliği
Twitter : @5foolfish
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder