Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

16 Ocak 2014 Perşembe

Galatasaray ve Endüstriyel Futbol


15 Ocak 2011, kulübüyle biraz ilgili bir Galatasaray taraftarı için hatırlanması zor bir tarih değildir. Ali Sami Yen’e veda etmiş Galatasaray taraftarı, yeni mabedi Türk Telekom Arena ile bu tarihte  tanışmıştır. Peki o günün anlamı sadece bununla mı ibaretti? Birçok kişi için bu böyle olsa da, o gün aynı zamanda Galatasaray Kulübü’nün Dünya futbolunun kaçınılmaz gerçeği olan “Endüstriyel Futbol” ile  resmen tanıştığı gün olarak tarihe geçmiştir. Bu,  Galatasaray taraftarı için stat kültürünün(yeme-içme,taraftar,tribün vb.) başlı başına değişiminin habercisi olurken, kulüp içinse ekonomik bir kalkınmanın temellerini oluşturacaktır.


Statlarda köfte-ekmek kültürü ülkemizde en alt ligden en üst lige tribün emekçileri için vazgeçilmezdir. 15 Ocak 2011 günü stada gelen taraftarlar maç önü, devre arası ve maç sonunda alışılagelmişin dışında ilk kez “tükürük köfte” gerçeğinden mahrum kalmışlardır. Türk Telekom Arena’da, statların vazgeçilmezlerinden biri olarak nitelendirilen köfte arabalarının yerini, endüstride “franchising” olarak adlandırılan pazarlama sistemi ürünü zincir yemek restaurantlar ve onların pahalı menüleri almıştır. Sami Yen’de devre arasında 1 Lira’ya satılan su, Türk Telekom Arena’da 2.5 Lira’dan taraftarlara sunulmuştur. Yani Değişim taraftarın maç sırasındaki yiyecek-içecek kültüründen başlamıştır.


Modern bir stat, taraftar-tribün kültüründe de birtakım değişimlerin habercisiydi. Sami Yen’de tüm tribünlerden yayılan destek, 15 Ocak 2011 tarihinde yalnızca iki kale arkasından hissedilmişti. İki kale arkası tribünde “futbol taraftarı” olarak nitelendirilen takımı için karşılık beklemeden her şeyini ortaya koyan oluşum varlığını korumuştur. Diğer iki tribünde ise “futbol seyircisi” olarak tanımlanan, ödediği koltuk parasının karşılığında yalnızca sportif başarı bekleyen burjuvazi kitle varlığını hissettirmiştir. Tabi ödenen koltuk paraları da Sami Yen ile karşılaştırılamaz düzeyde. Ancak bir koltuğa çok para ödemek destek vermeden körü körüne saf başarı isteyen bir seyirci kitlesi oluşturmamalıdır. Bu biz futbolseverlerin yıllardır alışageldiği duygusal futbol geleneğiyle örtüşmemektedir. Ancak yıllar geçtikçe kabul etmemiz gereken bir gerçek haline gelecektir...

Bugün 16 Ocak 2014, Türk Telekom Arena’nın açılışından bu yana 3 yıl geçti. Yeni stat için ilk gün izlenimleri hala etkisini göstermektedir, Galatasaray taraftarı  Ali Sami Yen’den bu yana değişen stat kültürlerini hala sorgulamakta ve yeni stat kültürüne alışmaya çalışmaktadır...  Ancak kulübün ekonomik ve sportif  durumu hiç de sorgulanacak durumda değildir. “Endüstriyel futbol duygusal futbolu öldürür” tezine katılan biri olmama rağmen, günün şartları gereği bu değişim hareketi göz ardı edilmemelidir.  Galatasaray kulübü de 3 yıl önce geçtiği yeni stadının meyvelerini ekonomik açıdan şimdilerde fazlası ile almaktadır. Hatırlayalım Türk Telekom Arena açılış maçında, Galatasaray kadrosunda; Barış Özbek, Mustafa Sarp, Servet Çetin, Emiliano Zapata, Bogdan Stancu gibi oyuncular bulunurken şimdi ise artan stat gelirleriyle birlikte kadroda; Fernando Muslera, Dider Drogba, Wesley Sneijder, Felipe Melo, Burak Yılmaz ve Selçuk İnan gibi yıldız oyuncular bulunmaktadır..
.

Biz ne kadar duygusal futbolu benimsemiş olsak da, Endüstriyelleşen futbol kültürü etkilerini Türk Futbolu üstünde de hissettirmiştir... Şimdilerde Galatasaray Kulübü’nün ve taraftarının içinde bulunduğu durum, yakın zamanda Beşiktaş Kulubü ve taraftarının da başına gelecektir...  Onların da  yeni statlarının ilk açılış gününden itibaren yaşadıklarını gözlemleyip ortaya başka hikayeler çıkarabiliriz...


Osman Uğur
İTÜ İmalat Mühendisliği
Mail adresi: osmann.ugur@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu