Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

16 Nisan 2014 Çarşamba

Sarayın (Yalnız) Sultanları


Kaybettiğimiz kupa yüzünden neredeyse ağlamak üzereyken bugün bu yazıyı yazmamın sebebi, Ekaterinburg maçında sırtında Fenerbahçe formasıyla “CimBomBom” diye bağıran abimizle aynı: buruk da olsa “Gurur”.  Böyle bir örnek tabi ki sadece yurtdışındaki bir maçta olur ama derbiler dışında Galatasaray Kadın Basketbol Takımı’nın maçlarında kendi taraftarı olduğunu söyleyebilmek çok zor. Büyük bir başarı geldi, doğru; fakat bu takımın tek eksiği Euroleague kupası falan değildi; bu takımın eksiği onları sürekli destekleyecek bir taraftar grubu. Bu yüzden bu başarıyla buruk bir şekilde gurur duyanlar sadece ezeli rakip taraftarları değil, uzun süredir takımını eksik bırakan sarı-kırmızılılar da olmalıdır.


Seyir zevki düşünüldüğünde birçoğumuz erkek basketboluyla ilgilidir. Ben de öyleyim evet ama açıkça söylemek gerekirse milli takım ve kendi desteklediğim takımım dışında bayan basketbolu ile pek ilgili değilim. Taraftar eksikliği de biraz bu ilgisizlikten kaynaklanıyor tabi ki. Mesela bugün hala birçoğumuzun bilmediği bir şey öğrendim; GS Bayan Basketbol Takımı 2005 yılında küme düşmüş. Hepinizin araştırıp bulabileceğiniz wikipedik bilgilerle bu süreci anlatmak gerekirse, hemen ertesi yıl toparlanıp 1. Lig’e yükselmiş ve sonrasında ligi uzun yıllardır domine etme başarısı gösteren Fenerbahçe’nin en önemli rakibi olmayı başarmıştır. Her ne kadar lig kupasını rakibinin elinden bir türlü alamasa da son 5 yılın Türkiye Kupası Şampiyonu olarak ne kadar başarılı ve tek ayaklı finallerde ne denli önemli bir takım olduğunu göstermiştir. Ülke içi üst düzey rekabet, rakibinin yıllardır amaçladığı Avrupa’da başarı hedefini 2009 yılında GS’a kazandırmış ve takım olarak EURO CUP’ı kaldırmışlardır. Sonrasında Eurolegue’de adım adım yükselen grafik, 2012’de kendi evlerinde elde edilen 5.lik ve efsanevi yarı final-final performanslarıyla bu sezon kazandığı şampiyonluk...
                              

Bu başarıyı bir sporsever olarak can-ı yürekten kutluyorum ve sürekli olmasını diliyorum.
Ama yine bir sporsever olarak bakıyorum ve iyi bir planlamayla büyüyen bir takımın arkasında büyüyen bir taraftar grubu da olmasını bekliyorum doğal olarak. Acı gerçekse öyle değil. Bu başarılı süreçte şampiyonluk umudu taşımadıkça neredeyse boş tribünlere oynadı “Sarayın Sultanları”. Kendi evlerinde oynadıkları F8’de bile ezeli rakibine yenilip yarı finale çıkamadıktan sonra salon normal bir lig maçından farksızdı. Bu şampiyonluğun Galatasaray taraftarı için bir dönüm noktası olmasını diliyorum ama gerçek şu ki; normal şartlarda desteğin başarıyı getirmesi gerekirken maalesef sporsever(!) ülkemizde başarının destek getirmesini umuyorum.

Bir kez daha Türk sporseverler adına altın kızlara tebriklerimi ve teşekkürlerimi iletirken atlamamamız gereken diğer önemli noktayı, finali iki Türk takımının oynamış olmasını hatırlatmak istiyorum. Türk Spor’u için önemli bir gurur kaynağı olan ve milli takım bazında kazanılan başarıların adeta kanıtı olan bu durumun önümüzdeki yıllarda da sürmesi en büyük temennimiz. Ama daha da önemli olan bir nokta: başarılı olacaklarını geçmişlerinin teminatıyla gösteren bu kızlara daha fazla destek verilmesi gerektiği. Belki o zaman milli takım bazında sessiz sedasiz gelen Avrupa 2.lik ve 3.lükleri, olimpiyat 5.likleri artarak devam eder.


OĞUZ KAAN DEMİR
İTÜ İşletme Mühendisliği
Mail adresi: k.oguzdemir@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu