
Maç başlamadan önce
Beşiktaşlı taraftarlar damgası çoktan vurmuştu İngiltere’ye. Adeta White Hart
Lane’yi inletiyorlardı. Maçın başlama düdüğünün ardından da Beşiktaşlı
oyuncular taraftarların kaldığı yerden devam etti. Maç başından itibaren oyunun
mutlak hakimi, net pozisyonların tek sahibi Kara Kartal’dı. Asteras maçında
karşılaştığımız talihsiz manzara burada da bizi buldu ve kalemize gelen ilk şut
yine gol oldu. Futbolun adaletsizliği diye bir klişe vardır ya işte tam olarak
da buydu yaşanan. Kane’in golüne engel
olamadık, 1-0 geriye düştük ama golden sonra o kadar çabuk toparlandı ki
Beşiktaş, yine rakibini boğdu, net pozisyonlar buldu ve de o net pozisyonları
cömertçe harcamaya devam etti, ta ki 88.dakikaya kadar. Az önce Asteras maçını
hatırlatmıştım, İşte orada golü yiyip yıkıldığımız dakikada bu kez golü biz
bulduk ve İngiltere’de siyah beyazlı tribünler bayram yerine döndü. Kartal zorlu
deplasmandan bir puanla ayrıldı. Peki neydi Beşiktaş’ın artıları ve eksileri?
Bana kalırsa Beşiktaş’ın yaptığı en büyük
doğru, rakibine göre çizdiği oyun planıydı. Galatasaray, Sivasspor maçında
oynadığı taktiği Arsenal maçında da uygulamaya kalkınca haliyle Sivasspor’un
yakaladığı net pozisyonları Arsenal de yakaladı. Tabii bu kez forvet hakkında
Atıf ile Utaka değil, Alexis ile Welbeck vardı. Hal böyle olunca 4-1’lik
mağlubiyet de kaçınılmaz oldu. Ama Beşiktaş adeta bambaşka bir Beşiktaş oldu
Tottenham karşısında. Bilic rakibi oldukça iyi analiz etmiş. Öncelikle olarak,
İngiltere’nin kanat organizasyonlarında en başarısız takımı olan Tottenham’ı
ortada kilitledi Beşiktaş. Rakibin en etkili hücum bölgesi olan orta sahayı çok
iyi kapattı ve yaptıkları etkili presle rakibin en önemli kozu olan ayağa
pasları yapmasına engel oldu. İkinci önemli husus ise Bilic’in oyuna yaptığı
müdahaleler. Bilic o kadar yerinde ve doğru hamleler yaptı ki Beşiktaş bir an
olsun oyundan düşmedi. Veli’yi çıkarıp yerine Oğuzhan’ı alması, daha sonra da
Olcay-Mustafa değişikliğini yapmasıyla oldukça hücumcu bir takım oluşturdu.
Rakipten korkmadığını, maçı ne kadar çok kazanmak istediğini kanıtladı adeta.
Maçın son dakikalarındaysa meyvesini aldı bu taktik değişikliklerin. Kazanılan
1 puan ve oynanan pozitif futbolda en büyük pay belki de Hırvat çalıştırıcının.
Önemli bir artısı daha var Beşiktaş’ın. Ligde oynattığı 11’i Avrupa’da da
oynatabiliyor, ideal 11’ini bozmuyor Bilic. Prandelli gibi yabancı
sınırlamasının olmadığı Avrupa maçlarında ne kadar yabancı varsa oynatmak
zorunda hissetmiyor kendini haklı olarak.
Kalan fikstür de göz önüne alındığında
Beşiktaş olumlu sinyaller veriyor. Belki de grubun en zor maçından 1 puanla
dönen Kartal, Tottenham’ı içeride, Asteras’ı da dışarıda yenebileceğini
gösterdi. Hal böyle olunca gruptan çıkmak da çok zor olmasa gerek. Üstelik
gruptan çıktıktan sonra da böyle giderse oldukça iyi işler yapabilecek gibi
duruyor Bilic’in talebeleri. Avrupa’da gururumuz olacaklar inşallah, iyi futbollarını
3 puanla süsleyecekler ve bize güzel zaferler yaşatacaklar.
Maçın özelinde küçük bir noktaya daha
değinmek istiyorum. Maçın Alman hakemi Manuel Graffe bugün alkışı hak etti.
Alman hakem neredeyse kusursuza yakın bir maç yönetti. Hakem hatası da
olmayınca Beşiktaş güzel oyunun karşılığını bir nebze de olsun aldı.
Mehmet Güneş
Mail: mehmet_gunes_22@hotmail.com
Mail: mehmet_gunes_22@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder