Çarşamba, Nisa 16, 2025

Son Yazılar
>> İngiltere'nin DNA'sı değişecek  >> Üstün Yetenekle Başa Çıkmak  >> Gerçeklerle Yüzleşmek  >> Maslow Amca ve Futbol Bağlamı  >> Beşiktaş Gururlu Fenerbahçe Mutlu  >> BİR IVERSON VAR BENDEN İÇERÜ…    

3 Ekim 2014 Cuma

Kartallar Yüksek Uçar !

  Galatasaray ile yaşadığımız Londra hezimetinin ardından bir başka Avrupa temsilcimiz Beşiktaş da Londra deplasmanına çıktı bugün. Maç bittiğinde skor tabelasında bu kez 1-1 yazıyordu ancak tabeladaki bu denklik asla oyunların denkliği anlamına gelmiyordu. Emirates’te sahadan boynu bükük ayrılan Galatasaraylıların aksine bugün maç sonunda White Hart Lane çimlerinde Beşiktaşlı futbolcuların başları dikti, yüzleri gülüyordu. Skor tabelasında yazandan çok daha fazlası vardı sahada. Gelelim sahada neler yaşandığına.
  
     Maç başlamadan önce Beşiktaşlı taraftarlar damgası çoktan vurmuştu İngiltere’ye. Adeta White Hart Lane’yi inletiyorlardı. Maçın başlama düdüğünün ardından da Beşiktaşlı oyuncular taraftarların kaldığı yerden devam etti. Maç başından itibaren oyunun mutlak hakimi, net pozisyonların tek sahibi Kara Kartal’dı. Asteras maçında karşılaştığımız talihsiz manzara burada da bizi buldu ve kalemize gelen ilk şut yine gol oldu. Futbolun adaletsizliği diye bir klişe vardır ya işte tam olarak da buydu yaşanan. Kane’in  golüne engel olamadık, 1-0 geriye düştük ama golden sonra o kadar çabuk toparlandı ki Beşiktaş, yine rakibini boğdu, net pozisyonlar buldu ve de o net pozisyonları cömertçe harcamaya devam etti, ta ki 88.dakikaya kadar. Az önce Asteras maçını hatırlatmıştım, İşte orada golü yiyip yıkıldığımız dakikada bu kez golü biz bulduk ve İngiltere’de siyah beyazlı tribünler bayram yerine döndü. Kartal zorlu deplasmandan bir puanla ayrıldı. Peki neydi Beşiktaş’ın artıları ve eksileri?


      Bana kalırsa Beşiktaş’ın yaptığı en büyük doğru, rakibine göre çizdiği oyun planıydı. Galatasaray, Sivasspor maçında oynadığı taktiği Arsenal maçında da uygulamaya kalkınca haliyle Sivasspor’un yakaladığı net pozisyonları Arsenal de yakaladı. Tabii bu kez forvet hakkında Atıf ile Utaka değil, Alexis ile Welbeck vardı. Hal böyle olunca 4-1’lik mağlubiyet de kaçınılmaz oldu. Ama Beşiktaş adeta bambaşka bir Beşiktaş oldu Tottenham karşısında. Bilic rakibi oldukça iyi analiz etmiş. Öncelikle olarak, İngiltere’nin kanat organizasyonlarında en başarısız takımı olan Tottenham’ı ortada kilitledi Beşiktaş. Rakibin en etkili hücum bölgesi olan orta sahayı çok iyi kapattı ve yaptıkları etkili presle rakibin en önemli kozu olan ayağa pasları yapmasına engel oldu. İkinci önemli husus ise Bilic’in oyuna yaptığı müdahaleler. Bilic o kadar yerinde ve doğru hamleler yaptı ki Beşiktaş bir an olsun oyundan düşmedi. Veli’yi çıkarıp yerine Oğuzhan’ı alması, daha sonra da Olcay-Mustafa değişikliğini yapmasıyla oldukça hücumcu bir takım oluşturdu. Rakipten korkmadığını, maçı ne kadar çok kazanmak istediğini kanıtladı adeta. Maçın son dakikalarındaysa meyvesini aldı bu taktik değişikliklerin. Kazanılan 1 puan ve oynanan pozitif futbolda en büyük pay belki de Hırvat çalıştırıcının. Önemli bir artısı daha var Beşiktaş’ın. Ligde oynattığı 11’i Avrupa’da da oynatabiliyor, ideal 11’ini bozmuyor Bilic. Prandelli gibi yabancı sınırlamasının olmadığı Avrupa maçlarında ne kadar yabancı varsa oynatmak zorunda hissetmiyor kendini haklı olarak.




     Kalan fikstür de göz önüne alındığında Beşiktaş olumlu sinyaller veriyor. Belki de grubun en zor maçından 1 puanla dönen Kartal, Tottenham’ı içeride, Asteras’ı da dışarıda yenebileceğini gösterdi. Hal böyle olunca gruptan çıkmak da çok zor olmasa gerek. Üstelik gruptan çıktıktan sonra da böyle giderse oldukça iyi işler yapabilecek gibi duruyor Bilic’in talebeleri. Avrupa’da gururumuz olacaklar inşallah, iyi futbollarını 3 puanla süsleyecekler ve bize güzel zaferler yaşatacaklar.

     Maçın özelinde küçük bir noktaya daha değinmek istiyorum. Maçın Alman hakemi Manuel Graffe bugün alkışı hak etti. Alman hakem neredeyse kusursuza yakın bir maç yönetti. Hakem hatası da olmayınca Beşiktaş güzel oyunun karşılığını bir nebze de olsun aldı.



 Ancak şu da bir gerçek ki alkışı, Alman hakemden daha çok hakkeden birileri vardı sahada. 11 tane Kartal, istekli, koşan ve diri 11 oyuncu ve de başlarında bir futbol duayeni: Slaven Bilic. Bu takım bu birliktelikle bu sene daha çok can yakar gibi geliyor bana. Alkışlar Beşiktaş’a. Tebrikler ve teşekkürler Kara Kartal! 

                            
                                                               Mehmet Güneş
                                                                      Mail: mehmet_gunes_22@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Seo Blogger Templates