VUR VUR DAĞCI KOMANDO

Normal sezonu 4.sırada tamamlayan Bulls ile 5.sırada tamamlayan Wizards’ın play-off ilk turu için parkeye çıkmasına saatler kala bu eşleşmeyi masaya yatıralım istedik. Aslında marjinal fayda olarak bakılırsa Bulls için 4. olmak 3. olmaktan daha çok işlerine geldi böylece play-off maçlarının amiyane tabirle ‘’kaşarlanmış’’ oyuncularından Pierce, Garnett, Terry gibi veteranların bulunduğu Brooklyn yerine ana parçalarının play-off bakımından epey tecrübesiz olduğu Washington ile eşleştiler.

Chicago cephesinde değişen bir şey yok. Bu sene yine Derrick Rose’un yolları gözlendi, Rose yine sezonu kapadı, herkes yeniden yapılanmaya mı gidiliyor diye beklerken Deng takas edildi derken hücum yönü oldukça sınırlandı Bulls’un. Ancak Thibodeau ve Noah’ın omuzlarında yükselen savunmaları ile doğuda play-off yapmak şöyle dursun saha avantajını bile ellerine geçirecek kadar yükseklere tırmanmayı başardılar. Hücumda oyunun büyük kısmı Noah üzerinden dönmekte son zamanlarda ki Noah’ın son zamanlarda triple-double makinesine dönüşmesinin nedenlerinden biri de bu (sezonda 4 triple-double yaparak pivotlar arasında bir sezonda en çok triple double yapan 2. pivot oldu Wilt Chamberlain ve David Robinson ile birlikte) hücumda artan rolü hem pasörlüğü sayesinde arkadaşlarına pozisyon hazırlamasına önayak oluyor hem de potaya daha çok bakarak skor üretmesini sağlıyor. Zira Chicago’nun hücum verimliliği tahmin edebileceğinizden daha düşük ve Butler, Augustine, Dunleavy Jr. Gibi isimlerden gelecek ekstra performanslara fazlasıyla ihtiyaç duyacaklar gibi görünüyor.

Öte yandan Wizards ise sezona play-off yapma hedefiyle başlamışlardı ve bunu başardılar ancak camiada yılların biriktirdiği bir sabırsızlık var bunu yadsımamak gerek. Takım 7 senedir play-off heyecanından uzakta ve buralara yükselmek için dibe vurmak zorunda kaldılar. Franchise üzerindeki baskı ve sabırsızlığı şuradan anlayabiliriz sezon başında sakatlanan Okafor apar topar gönderilerek karşılığında Phoenix’ten Marcin Gortat kadroya dahil ediliyordu. Ayrıca Okafor’un yanında 2014 draftı ilk tur hakkı da Phoenix’in yolunu tutuyordu. 2014 draftından beklentilerin büyük olması ve verilen draft hakkının ilk 12 korumalı olması Washington’un play-off yapmak için bir sene daha beklemeye tahammülü olmadığını gösteriyordu bizlere. Bekledikleri play-offu yaptılar ancak ilk turdan ötesini görebilecekler mi veya nereye kadar gidebilecekler? Bunun cevabı Wizards’ın genç çekirdeğinin mental olgunluğuna fazlasıyla bağlı.

Washington bu sene Wall-Beal ikilisinin sürüklediği bir takım kimliğindeydi. Atletik ve patlayıcı kısalar, tempolu oyun, hızlı çıkılan hücumlar ve içeride takıma enerji veren Nene, Gortat gibi oyuncular. Kanatlarda oynayan Ariza, Webster gibi oyuncular da hem savunmada sorumluluk alıyor hem de hücumda sabit şutör rolünde takıma katkı veriyor. İşler iyi gittiği zaman gerçekten izleyiciye zevk veren bir takım olan Washington’ın sorunu ise bu etkili oyunlarını maçın ve sezonun geneline yayamaması. Bunun nedenlerinden başlıcası ise Wall ve Beal gibi genç oyuncuların istikrar sorunu. Washington takım olarak zaman zaman iyi performanslar ortaya koyacaktır ancak Chicago’nun bunaltıcı baskı ve savunmasına ne kadar karşı koyabilecekler, oyun iştahları nasıl etkilenecek, özellikle Wall ve Beal baskı altında sinecekler mi serinin gidişatını Washington açısından bunlar belirleyecek. Eğer maç komando tugayı vs. Rucker Park’tan toplanmış streetballerlar havasına bürünürse Washington’ın işi gerçekten zorlaşacaktır.

Skor tahmini yapalım adettendir 4-2 veya 4-3 Chicago diyorum.

Gökhan Adiller

İtü İşletme Mühendisliği

adillerg@hotmail.com

Twitter : @adillerg