Salı, Nisa 08, 2025

Son Yazılar
>> İngiltere'nin DNA'sı değişecek  >> Üstün Yetenekle Başa Çıkmak  >> Gerçeklerle Yüzleşmek  >> Maslow Amca ve Futbol Bağlamı  >> Beşiktaş Gururlu Fenerbahçe Mutlu  >> BİR IVERSON VAR BENDEN İÇERÜ…    

30 Eylül 2014 Salı

Komplo Teorisi: 432 milyon Euroluk Adam Chicarito

İtiraf ediyorum; 

Teknik direktör olsaydım kesinlikle bir Yılmaz Vural olurdum. Kulübede, antrenmanda, maç öncesinde maç esnasında maç sonunda çıldıran, doğruları çatır çatır söyleyen bu yüzden de dokuz köyden kovulan, gol atan forvetimi tekmelerimle okşayan, yediğimiz son dakika golü sonrası takıma fırça basmaya koşarken sinirden yerlere kapaklanan, takımın aldığı ağır bir yenilgi sonrası "Vallahi bize tecavüz ettiler" diyebilecek kadar açık sözlü bir teknik adam yani. Hepiniz tanıyorsunuz Yılmaz Hoca'yı daha da detaylandırmaya lüzum yok.

Futbolcu olsaydım kesinlikle Diego Lugano ya da Pepe tarzında bir futbolcu olurdum. Bir dönem çok kısa bir amatör futbolculuk dönemim olmuştu, Fethiye İdman Yurdu teknik direktörü Remzi Hoca bende büyük sahada stoper oynayabilmek için yeterli fizik kapasitesi görmediğinden (Cannavaro çapında bir ışık da görmemiş olacak ki) ve takımda sol bek eksiği olduğundan sağ ayaklı sol bek yapıvermişti beni. Gol atmakla, rakip sahada çılgın hareketler yapmakla hiç mi hiç ilgim olmadı. Ben rakip forvetlere odaklı, 'tackling'lerin şahı (bir antrenmanda takımın yıldızı olan forvet arkadaşı sakatlamıştım da ortalık karışmıştı) 'marking'lerin padişahı olmaya çalışan bir adamdım hep. Gizli gizli dirsekler, hakeme doğru yürüyüp büyük büyük hareketler, rakibi tahrik edici sözler ne ararsanız vardı. Yaş ilerledikçe kamçıladım bu özelliklerimi ama ne zaman halı saha maçı yapsak bir yerden patlak veriyor bu 'stoper çirkefliği' bende. 

Enteresan bir algım var; forvetleri ya da hücumcuları halkı ezen kendini üstün tabaka gibi gören insanlar olarak görüyorum sahaya çıkınca. Defans yapmak, savunmaksa onurlu, erdemli bir davranış gibi. Daha ilkokuldayken can dostum Batuhan Aktaş ile birlikte tüm sınıf forvet oynamaya can atarken biz maçlar başladıktan 10 dakika sonra hangi takım ezilmeye mahkum oynuyorsa oraya geçer, takımın stoper ikilisini oluştururduk. Direnmek, mücadele etmek ruhumuzda var.

Televizyonda futbol yorumcusu olsaydım (daha yaşımız genç belki de oluruz) Sergen Yalçınvari bir yorumcu olurdum. Dediğim dedik, her şeyin en iyisini en doğrusunu ben biliyorum havasında. Gördüğümü, düşündüğümü pat diye söylerdim. Blogda da küfür sınırlarını aşmamak kaydıyla Türk futboluna ve Türk futbolcularına pek çok yergim mevcut. Sivri dilli, gıcık eden bir tv yorumcusu olurdum da bir Ahmet Çakar olmazdım herhalde. Yani reytingini komplo teorileri kurma üzerinden sağlayan, devamlı açığını bulduğu kişinin yarasını kaşıyan...

Aslında bu yazıyı az sonra sizlerle paylaşacağım bu uçuk komplo teorisinden bahsetmek için yazmaya giriştim. Bir itirafta daha bulunmak gerekirse lafı buraya kadar sırf Yılmaz Hocamın hakkını teslim etmeyenlere, beni stoper oynatmayan Remzi Hoca'ya ve Ahmet Çakar'a 'giydirmek' için yazdım. Tatmin oldum mu? Asla, ama yine de ben vereceğim haberi vereyim küfürlerimi kendime saklayayım.

Komplo teorisi şudur ki; Real Madrid transferin son gününde Manchester United'tan Javier Hernandez'i kiralık olarak kadrosuna kattı. Neredeyse tüm futbol kamuoyu bu transferi beklemediğinden ufak çaplı bir şok yaşadı. Javier Hernandez (Chicarito) Real Madrid formasıyla fena bir performans göstermiyor olsa da İngiltere ağırlıklı bazı yabancı sitelerde konuşulan konu çok başka. Real Madrid başkanı Florentino Perez'in CEO'luğunu yaptığı ACS şirketi Meksika hükümetiyle 432 milyon Euroluk bir anlaşma imzalamış. Anlaşmanın içeriğinde Tula'da yapılacak olan hidro elektrik santrali ve bilimum enerji tesisleri varmış. Meksika'nın son dönemlerde Avrupa'ya gönderdiği en isim yapmış futbolculardan olan Javier Hernandez de bu anlaşmanın bir parçası olarak Real Madrid'e transfer olmuş. Florentino Perez'in bu enerji yatırımından kazanacağı paraların yanında 'aman canım gelsin Meksikalı 'Küçük Bezelye' Madrid'de forma giysin hevesini alsın belki bir iki gol de kıstırır' düşüncesi hiç de mantıksız değilmiş-MİŞ.

Hepsi bununla sınırlı değil. Florentino Perez ayrıca Kolombiya ile de 25 yıllık bir otoyol anlaşması yapmış. Kolombiyalı şirket ile görüşmeler tıkanma noktasına geldiği sırada Real Madrid pat diye 63 milyon Pound karşılığında James Rodriguez'i kadrosuna katmış-MIŞ.

Bu yazdıklarımı desteklediğim ya da bu görüşü savunduğum için yazmadım. Neler oluyor neler konuşuluyor diye bakarken gözüme çarptı sizlerle paylaşayım istedim. Bu komplo teorilerine çeşitli yorumlar mevcut. Görür görmez inanlar da var 'Lan Chicarito'yu bizim Meksika halkının yarısından çoğu sevmez bile neyin pazarlamasından bahsediyon' diyenler de.

Ayrıca Florentino Perez'in şirketi ACS'nin %30 hisseleri Avustralya'da bulunuyor. Bazı arkadaşlar da madem bu teoriyi ortaya atıyorsunuz o zaman neden bir Avustralyalı futbolcu yok Real Madrid'in kadrosunda diyerek kendilerince çürütme yoluna gitmişler. Bu arkadaşlara cevap ise "That's because australians are pure shit" olmuş (Allah Tim Cahill'in şerrinden korusun).

Diyeceğim o ki sadece bizim ülkemizde Ahmet Çakar gibi adamlar yok. Dünyanın her yerindeler. Bilemeyiz, belki de tüm bu transfer hareketlerinin ardında (hele ki şu meşhur endüstriyel futbol dünyamızda) bu tarz işler dönüyordur. Eğer böyleyse vah ki ne vah; olan benim canım civanım delikanlım Di Maria'yı olmuştur...


Anıl Güler
anilguleritu@gmail.com
Twitter: @anilgulerr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Seo Blogger Templates