Cumartesi, Mayıs 10, 2025

Son Yazılar
>> İngiltere'nin DNA'sı değişecek  >> Üstün Yetenekle Başa Çıkmak  >> Gerçeklerle Yüzleşmek  >> Maslow Amca ve Futbol Bağlamı  >> Beşiktaş Gururlu Fenerbahçe Mutlu  >> BİR IVERSON VAR BENDEN İÇERÜ…    

16 Eylül 2014 Salı

Fiba 2014 Kazananlar , Kaybedenler


İspanya’nın ev sahipliğinde düzenlenen 2014 Fiba Dünya Kupası Amerika’nın ezici üstünlüğüyle bitti. Turnuvaya bence ‘’ Team B’’ ile gelen Abd ve Koç K. (Mike  Krzyzewski , Allahtan adı Mike) beklenilenden çok daha rahat bir şampiyonluk kazandı. Normal bir turnuva değerlendirme yazısından farklı olarak kazanan ve kaybedenleri madde madde ele alalım.

Önce Kazananlar 

Sırbistan ve Balkan Basketbol Ekolü


2010 yılında Kerem’in turnikesiyle yıktığımız o takımdan geriye sadece 3 kişi kaldı. Bir diğer deyişle Sırplar bu 4 sene içerisinde boş durmayıp bu düzeyde oynayabilecek 9 yeni oyuncu daha çıkarttılar (ki aslında Micov’u ve sakatlığa kurban giden birkaç sırp oyuncuyu saymıyoruz) .

Grup aşamasında onları izlediğim zaman buralara kadar gelebileceklerini açıkçası düşünmüyorduk fakat Djordevic (ona da Koç D. mi desek?) eleme turlarında takımı muhteşem bir şekilde havaya soktu. Önce Yunanistan karşısında muhteşem bir basketbol oynayarak son 8 şansını yakaladılar. Yarı final yolunda ise grupta mağlup oldukları sambacıları (bunu basketbolda da kullanabiliyor muyduk?) ezici bir biçimde geçtiler. 

Fransa yarı finali ise bambaşka bir hikaye idi. Teodosiç muhteşem başladı takım havaya girdi ama 4. çeyreğin başında sanki metafiziksel bir varlık Fransızlara ‘’ dış şut atın’’ dedi. Eğer ki Bogdan Bogdanoviç biraz sakin kalıp o 2-3 topu doğru kullanmasaydı gümüş madalya sahibi değişebilirdi.

Özellikle 2.tur maçlarında saha içi yerleşiminden tutun da sorumluluk dağılımına kadar neredeyse her şeyi çoğu zaman doğru yaptı Sırplar.  Ve şahsi kanaatime göre turnuvaya muhteşem renk kattılar.

·         Fransa


Son Avrupa şampiyonu aslında epey eksik bir kadroyla geldi İspanya’ya.  Her şeyden önce parker yoktu ve genç Heurtel ve Diot ikilisi guard rotasyonunda çok büyük soru işaretiydi.

Grubu Sırbistan’ın hemen üzerinde 3. Tamamladılar (ki gruptaki maçı 1 sayı farkla kazanmışlardı). 2.turda ise Hırvatlar ile inanılmaz çekişmeli bir maç oynadılar. Eski Fenerli yeni Nets’li Bogdanoviç ( Bojan olan) tam 27 sayı attı atmasına ama son topu – tamamen şahsi fikrimdir- çok kötü kullandı .

Fakat turnuvanın en büyük sürprizini çeyrek finalde yaptılar. Acaba Abd’yi finalde yenebilirler mi diye düşündürten , maç başına 90 civarı atan İspanyolları ( ve Luigi Lamonica’yı) 52 sayıda tutarak yendiler. Böylesine muhteşem bir maçın ardından Fransa maçının ilk 3 çeyrek hayal kırıklığı yaratsa da son çeyrekte Batum liderliğinde Sırbistan potasını adeta bombardıman ettiler. Sırplar tam 11 çeyrek sonra  bir çeyreği geride kapattılar çünkü tam 35 sayı yediler 10 dakikada. Fakat Heurtel maç topunu iki sefer çok kötü kullanınca final Sırplara gitti. Bronz madalya maçında ise Batum bıraktığı yerden devam etti ve Fransızlar bence çok çok önemli bir başarıyla ayrıldılar İspanya’dan.

·        
      Yeni Zelanda , Dominik Cumhuriyeti ve Senegal

Bu 3 takım kendilerinden pek beklenilmediği halde gruptan çıkma başarısı gösterseler de 2. Turda basketbolun büyük abileri onları evlerine yolladı. Fakat bu başarı dahi ülkeleri ve basketbol gelecekleri açısından onlara iyi bir referans oldu , tebrikler kendilerine.

Ve Kaybedenler
·        
      Türkiye


Son gümüş madalya sahibi ünvanı ile bu turnuvaya geldik. Üstelik U18 ve U20 takımlarımız aynı sezonda kıta şampiyonu (ki birisi üst üste 2. kez) olmuşken …

Bu turnuvaya geliş yöntemimiz konusunda tek kelime dahi etmek istemiyorum fakat elimizde bazı tipteki oyuncular konusunda çok büyük sıkıntı varken ve böylesine yetenekli bir jenerasyon ve bunlar haricinde bir çok iyi oyuncu varken böylesine bir 12 kişi gerçekten inanılır gibi değil. Özellikle kısa rotasyonunda Melih Mahmutoğlu’nun yer almaması üstüne üstelik Barış Ermiş’in tüm turnuva oturması ve kader-veya ne derseniz deyin – bir şekilde elimize gelen yarı final şansını saçma sapan bir şekilde kullanamamamız basketbol adına gerçekten Türk halkının görmemesi gereken şeylerdi. Basketbol açısından daha çok şey söylemek mümkün –belki başka bir yazı konusu-.

Bence başta Turgay Demirel-Ergin Ataman ikilisi şapkayı önüne alıp düşünmeli. 2010’dan beri 3 turnuvayı başarısız geçiriyoruz. Madem kaybedeceğiz alt yaş gruplarından gelen ,milli takımı daha çok hak eden kim varsa onlar oynasın. Bir sonraki turnuva da da Ender’in eline gelen ceza şutlarını böylesine kötü kullanmasını izlemek istemiyorum. Ya da Cenk Akyol’un kenardan böyle gelmesini…

·         Yunanistan


Bu kadar iyi bir grup aşaması oynadıktan sonra son 8 görememek hayal kırıklığı olsa gerek. Sırplar resmen Yunanistan’a ağır hezimeti yaşattı. Başarısız demek biraz ağır kaçsa da belki onların da notu geçer değildi bence.

·         Ve tabii ki , İspanya


Öncelikle  televizyon başından izlediğimiz kadarı ile organizasyon açısından iyi bir turnuva geçirmedi İspanyollar. Sürekli ıslak parkeler , sıcak neredeyse sis denecek kadar tozlu salonlar ve bozulan saatler ile turnuvaya epey bir heyecan kattılar.

Fakat basketbol açısından altın madalya beklentisi ile girdikleri turnuvadan çeyrek finalde elenmeleri üstelik elendikleri maçta böylesine bir hücum takımının sadece 52 sayı atabilmesi gerçekten yıkıcı bir etki yarattı İspanyollar üzerinde. PauGasol’un son turnuvası olması sebebiyle de belki bir daha böyle bir kadro ve özellikle pota altı rotasyonu yakalamaları mümkün olmayacak.  Ve eğer gerçekten şampiyon olmak istiyorsanız eleme maçlarında tökezleme lüksünüz yok. Fransızlar adeta öce dengelerini bozup gardını düşürdü İspanyolların Lamonica elinden geleni yapsa da Fransızlar hakettiklerini aldılar.

Son olarak koç Orenga’nın takımla devam etme olasılığını çok yüksek görmediğini belirtmek isterim.

Kapanış

Çok uluslu ve renkli bir turnuva izledik. Basketbol bize bir kez daha ne kadar güzel bir spor olduğunu kanıtladı. Sırada Kadınlar Dünya Kupası ve ev sahibi olarak takımımızı salonlarda desteklememiz önemli . Ayrıca salona gitme alışkanlığı kazanmak içinde güzel bir fırsat olacak şimdiden biletleri almakta fayda var.

Dipnot: Normal şartlarda her 4 senede bir düzenlenen turnuva 2018 yerine  Futbol Dünya Kupası ile çakışmaması adına 2019 da düzenlenecek. Yani normalden uzun bir süreliğine veda ediyoruz kendisine. Umarız özlediğimize değecek bir turnuva olur.


 Fatih Yüksel 
 İtü Gemi ve Deniz Teknolojisi Müh.
 fatihyuksel92@gmail.com

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Seo Blogger Templates