Salı, Nisa 22, 2025

Son Yazılar
>> İngiltere'nin DNA'sı değişecek  >> Üstün Yetenekle Başa Çıkmak  >> Gerçeklerle Yüzleşmek  >> Maslow Amca ve Futbol Bağlamı  >> Beşiktaş Gururlu Fenerbahçe Mutlu  >> BİR IVERSON VAR BENDEN İÇERÜ…    

12 Şubat 2014 Çarşamba

SON DÜZLÜKTEKİ ATAK



                 Bizim yaşımızda olan bir çok insanı Formula 1 meraklısı yapan ve de Formula 1 denildiğinde herkesin hiç düşünmeden aklına gelen ilk isim o .. Kırmızı Ferrarisi’nin koltuğundayken yaptıklarını, kırdığı, tekrar kırdığı, tekrar tekrar kırdığı rekorlarını, zaman zaman Raikkonen’le, zaman zaman Montoya’yla yaptığı kıyasıya mücadeleleri ve start/finish düzlüğündeki efsane ataklarıyla o herkesin gönlünde yer etmiş bir şampiyon…

                                              
                         
                 Ebeveynleri , Schumi daha çocukken onu karting yarışlarına sokabilmek için gerçekten inanılmaz bir  efor sarfetti. Babası kendi elleriyle Schumi’ye araba yaparken, annesi de yarış pistlerinde çalıştı. Nihayetinde tüm bu emeklerin sonunda ortaya Schumi gibi efsane bir pilot çıktı. Her ne kadar Schumi gençken kimse ondan bunları beklemese de..
                Schumi genç yaşında birkaç önemli başarı elde ettikten sonra asıl kariyerini şekillendirme aşamasında bir çoklarına göre bir hata yaptı ve 1989 yılı sonunda kendisi gibi bir çok potansiyeli yüksek yarışçının yarıştığı F3000 yarışları yerine biraz daha profesyonelliği ve dayanıklılığı ön plana çıkaran Mercedes Junior Racing programına katıldı. Ancak bu program Schumi’nin herkesin beklediği gibi gerilemesine değil, ilerlemesine neden oldu ve bununla Schumi efsane olmaya giden yolda önemli bir adım atmış oldu.

                                                                      

Yağmur Kralı !
                Schumi’nin kariyerine genel bir bakış attığımızda, her zaman kendini geliştiren ve özellikle de her büyük pilot gibi kritik anlarda hızlı turlar atma ve limitleri sonuna kadar zorlama konusunda çok çalışan bir pilottu. Bunun sonucunu da 1991’den 2003’e kadar olan 30 ıslak zemin yarışının 17’sini kazanarak aldı. Bu yüzden Schumi’nin diğer bir takma adı da “Regenkönig” (yağmur kralı)’dır.
                Schumi’nin profesyonel kariyerinin başlangıcı da onun yeteneklerinden emin olan Willi Weber’in 150.000 dolarlık sponsorluk garantisiyle başladı. 25 Ağustos 1991’de Belçika Grand Prix’inde Jordan takımının 32 numarası olarak sahne alan Schumi, bu yarışta sıralama turlarından önce pisti sadece bir kez bisikletle dolaştıktan sonra 11 yıllık F1 tecrübesine sahip takım arkadaşından daha yukarıda bir yer alarak 7. sıradan yarışa başlamaya hak kazandı. Bu bir dönüm noktası oldu ve o tarihten sonra bu sahneye adını altın harflerle yazdıracaktır.
                Bir sonraki sezon kariyerindeki gelişimde önemli bir yere sahip olan Benetton’a transfer oldu. Benetton’da kariyerinin ilk şampiyonluğunu biraz enteresan bir sezonun ardından elde etti. Sezona mükemmel bir başlangıç yapan Schumi, ilk 7 yarışın 6’sını kazanıp çok önemli bir avantaj elde etmişken, sezonun devamında ise yaptığı basit hatalarla bir çok ceza alıp aradaki farkı kendi kendine kapatmış oldu. Sezonun son yarışında en büyük rakibinin son virajda kendine yaptığı atağı fark etmeyip bir anda içeri kırınca bir kaza meydana geldi ve Schumi takla atarak yarış dışı kaldı. Ancak aynı şekilde rakibinin de yarışı dışı kalmasıyla Schumi kariyerinin ilk F1 şampiyonluğunu almış oldu. 95 senesinde de iyi ve zaman zaman enteresanlıkları olan bir sezonun ardından rakibine 33 puan fark atarak 2. şampiyonluğunu aldı ve bu onun için yavaş yavaş Ferrari’nin kapılarını açıyordu.
               
                                

                Ferrari’ye geldikten sonra ilk sezonunda her ne kadar 3 yarış kazanıp Ferrari’nin son beş sezonda kazandığından daha fazla yarış kazanmış olsa da bu onun gibi bir pilot için önemli bir şey değildi. 2. sezonunda da önemli bir anda en büyük rakibi Jacques Villeneuve bir kaza yaşadı ve yarış dışı kaldı. Ancak kazadan sonra yarışa devam eden Villeneuve bu yarışı ve sezon şampiyonluğunu kazanarak Schumi’nin 2. sezonununda da beklediği şampiyonluğu alamamasına neden oldu. 3. Sezonunda ise değişen kurallar ve Ferrari’nin ciddi gelişimi ve değişimi, Schumi’nin sezon içinde Hakkinen ile yaşadığı müthiş çekişme ; her şey Schumi’nin şampiyonluğu için iyi gidiyordu. Ta ki son iki yarışa kadar.. Schumi’nin sadece 6 puan çıkarabildiği bu yarışlardan, iki  galibiyetle ayrılan Hakkinen, Schumi’ye son dakika şakasını yapmış ve elinden şampiyonluğunu almıştı.

Rekorlar kırılmak içindir!
Schumi her geçen sezon daha fazla hırslanıyordu ve bu da onun sezon içindeki agresifliğini arttırıyordu. Bunun sonucunda ise 99 sezonunda İngiltere Grand Prix’inde bir kaza yaparak bacağını kırdı ve 6 yarış kaçırarak o sezonki şampiyonluk hayalinin de sonuna gelmiş oldu.
Ancak tüm bu dönemlerin ardından artık Schumi’nin zirvedeki yerini alma zamanı gelmişti. 2000 sezonuyla beraber Schumi ve Ferrari durdurulamaz bir yükselişe geçmişti. Bu sezondan itibaren Schumi her sezon kendini daha da geliştirerek, her sezon sonunda daha da yüksek puanlarla şampiyonluğunu ilan etti ! 2000 sezonunda 41. Zaferini kazanıp efsane Aitor Senna’nın rekorunu egale etti. Ancak her zaman soğukkanlılığıyla bilinen Schumi bu yarış ardından basın toplantısında göz yaşlarını tutamadı ve hatta ağlamaktan konuşamadı. Ayrıca Schumi’nin 2000 sezonunda kazandığı bu şampiyonluk Ferrari’nin 21 yıl aradan sonra kazandığı ilk şampiyonluk olmuştur. Bu da Schumi’nin Ferrari isminin yeniden hatırlanması adına yaptığı önemli katkılardan biridir.
2001 sezonu ise Schumi için tamamen çok rahat bir sezondu. Rakipsiz bir şekilde şampiyonluğu alırken aynı zamanda da tüm zamanların en çok yarış kazanan pilotu olma ünvanını Alain Prost’tan devraldı. 2002 sezonunda Schumi yaptıklarıyla büyüleyici bir performans ortaya koydu. Yapılan 17 yarışta 11 galibiyet, 5 ikincilik ve 1 üçüncülük elde etti ve her yarışta podyuma çıkmayı başaran ilk ve tek pilot oldu. Ayrıca bir sezonda 11 yarış kazanarak bu alandaki Nigel Mansell’in rekorunu kırmış oldu. Ayrıca tarihte ilk defa bir pilot sezonun bitimine 6 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmiş oldu ve bu da Schumi’nin bir rekoru olarak tarihe geçti.

                               

2003 sezonunda FIA’nın puanlamadaki değişikliği şampiyonluk yarışının son ana kadar gitmesine neden olduysa da şampiyonluğun ismini değiştirmedi. Schumi son yarışa kadar Raikkonen ile burun buruna bir yarış içindeydi ve son yarışta kazanacağı 1 puan ona şampiyonluğu getirecekti. Her ne kadar Raikkonen yarışı kazandıysa da Schumi 8. olup, 1 puanı almayı başardı ve bu sezondaki şampiyonuğunu ilan etmiş oldu. Bu şampiyonluğuyla beraber Juan Manuel Fangio’nun sahip olduğu en çok yarış kazanan pilot ünvanı da üst üste 4, toplam da 6 yarış kazanan Schumi’nin oldu.
Ve Schumi’nin en parlak dönemini yaşadığı bu 5 senelik sürecin son yılında da yine rüzgar gibi eserek kariyerinin üst üste 5. , toplamda da 7. ve son şampiyonluğunu kazandı. Ayrıca bu sezonda sezonu fırtına gibi girerek, ilk 13 yarışın 12’sini kazanıp sezona en iyi başlama rekorunu da kırdı. Ayrıca 18 yarışın 13’ünü kazanıp bu alandaki rekorunu da geliştirmiş oldu. Daha sonra 2005 yılında özellikle Ferrari’nin kullandığı Bridgestone lastiklerin Michelin lastiklerin performans olarak çok altında kalmasıyla Schumi zirveden çok uzaklarda kaldı. Kazandığı 1 zaferle uzun bir aradan sonra ilk kez bir sezonda 5 zaferin altında kalmış oldu. Ve Schumi’nin bu sezonla beraber artık duraklama devresine girdiğini iddia edenler oldu. Ancak bir sonraki sezonda ise Schumi hala ne kadar iyi durumda olduğunu gösterircesine bir performans sergiledi ve şampiyonluğu son yarışa kadar çok ısrarlı bir şekilde kovaladı. Ancak son yarışta hem kendi yaptığı hatalarla hem de Alonso’nun tedbirli ve iyi sürüşüyle, Alonso’nun arkasında kaldı ve sezonu 2. bitirdi. Ayrıca bu sezon içinde de açıkladığı gibi bu sezondan sonra 15 yıllık F1 kariyerine nokta koydu.
Bu dönemden sonra 2010 yılında Montezemolo’nun üstün uğraşlarıyla Schumi Mercedes Gp ile anlaşma imzalayarak 4 sene sonra yeniden pistlere döndü. Bu dönüşte onu destekleyen ve içindeki yarışma sevgisini takdir eden bir kısmın yanında, artık yarışmak için çok yaşlı olduğunu ve var olan şöhretini düşüreceğini söyleyerek karşı çıkanlar da vardı. Ancak Schumi sadece yarışmak istediğini ve şöhretle ilgili hiçbir şeyi umursamadığını söyleyerek anlaşmayı yaptı ve yarışmaya başladı. Ancak Schumi alışılmış çizgisinin çok uzağındaydı ve istediği neticeleri alamadı ve Mercedes Gp’de geçirdiği 3 sezonda kendi geçmişine göre gayet başarısız sayılabilecek sezonlar geçirdi ve geçen sene 2012’de Mercedes Gp’den de ayrılarak F1 kariyerini kesin olarak sonlandırdı.
Bundan sonra daha fazla kendine zaman ayıran Schumi, birkaç hafta önce yaşadığı talihsiz kaza ile tüm hayranlarını ve hatta tüm F1 hayranlarını üzdü.. Kayak yaparken düşen ve kafasını bir taşa çarpan Schumi, hala hastanede yaşam savaşını sürdürmekte… Henüz 45 yaşında olan Schumi için herkes dua ediyor ve bütün hayranlarının Schumi’den tek bir beklentisi var : Son düzlükteki ataklarından birini yapmanın tam zamanı Schumi..






Ertunç GÜZEL
İTÜ Makine Mühendisliği Öğrencisi
Mail Adresi: ertuncguzel@windowslive.com





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Seo Blogger Templates