Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

19 Ekim 2014 Pazar

Parçalı ve Çubuklunun Temiz Mücadelesi

Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise sayılı derbileri arasında yer alan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi dün akşam oynandı ve mücadeleden Galatasaray 2-1 galip ayrıldı. Son yıllarda oynanan derbilere göre daha sakin, gerilimden uzak geçen bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Mücadele başlamadan önce Galatasaray taraftarlarının kale arkası tribününde yapmış oldukları koreografi muhteşemdi. Maç öncesi Fenerbahçe cephesinde Sow, Emre, Volkan, Emenike gibi oyuncuların oynayıp oynamayacağı hakkında soru işaretleri vardı. Galatasaray’da ise soru işaretleri sadece Burak üzerindeydi ve Emre, Volkan, Emenike, Burak ilk 11’de başladılar.

Mücadeleye ev sahibi Galatasaray tehlikeli başladı ve ilk 10 dakikada Fenerbahçe defansının arasına atılan toplarla pozisyonlar buldu. Ancak 10. Dakikadan sonra oyunda üstünlüğü ele geçiren, kendi evinde oynarmışçasına önde baskı kurup sayısız pozisyonlar üreten bir Fenerbahçe vardı. Fenerbahçe’nin bu fırsatların hiçbirini gole çeviremeyişinin en büyük etkisi olarak Sow’un oynayamaması ve doğal olarak pozisyonların içerisinde Sow’un eksikliğini görmekteyim. Galatasaray’ın iç sahada bu kadar oyundan düşmüş, bu kadar orta sahada pas yapamadığını, doğrusu görmemiştim. Dzemaili ve Selçuk, sanırım yapmaları gereken pas trafiğini yapamadı ve üstüne üstlük bir de gereksiz top kayıpları yaparak rakibini Saraçoğlu’nda oynadığı gibi oynamasına bir anlamda izin verdi diyebiliriz. Emre’nin 90 dakikayı kaldıramayıp oyundan alınacağını çoğu futbol otoriteleri dile getiriyordu ve henüz ilk yarıda yerini Selçuk’a bıraktı. İlk yarının en etkili fırsatını ise dakikalar 42’yi gösterdiğinde Emenike yakaladı. Bu fırsattan da yararlanamayan Emenike ve takım arkadaşları soyunma odasına 0-0’lık beraberlikle giriyordu.



2. yarının hemen başında 54. Dakikada Bruno Alves, Torku Konyaspor maçında Bekir’in kırmızı kart gördüğü hareketi tekrarladı ve o da kırmızı kartla cezalandırılıp takımını 10 kişi bıraktı. Bu dakikadan itibaren taraftarlarının da desteğiyle hareketlenen Galatasaray, akın akın Fenerbahçe kalesine gelip birçok pozisyonlar üretiyordu. Tabi Fenerbahçe 10 kişi kalmış olabilir ama çok da önemli pozisyonlar yakalad. Derken, Olcan’ın şutu direkten dönüyordu. Emenike çıkıp, Hasan Ali girerken ilerleyen dakikalarda ise Dzemaili’yi oyundan çıkartıp Umut’u oyuna alıyordu Prandelli. Maçın son 15 dakikasına girilirken tempo biraz düşmüş ve oyun soğumuştu. Bu tabi ki Galatasaray’ın aleyhineydi. Yorulan Olcan’ın yerine Emre Çolak girdi Galatasaray’da ve böylece her iki takımın 1’er değişiklik hakkı kalmıştı. Emre Çolak’ın ortasıyla Umut’un kaçan kafa vuruşu Galatasaray’ın maç boyu yakalamış olduğu en etkili pozisyondu. Kuyt çıkıp Sow girerken, Galatasaray’da ise Melo çıkıp Hamit oyuna giriyordu ve tam da bu değişiklikten sonra Galatasaray golü Sneijder’in müthiş şutuyla buluyordu. Arkasından yine enfes bir Sneijder golüyle Galatasaray zorlandığı maçın son dakikalarına 2-0 önde giriyordu tam maç böyle bitiyor derken Fenerbahçe Alper ile golünü buluyor ve maçın skorunu tayin ediyordu: Galatasaray 2-1 Fenerbahçe.


Yazımı şu ilginç istatistikle noktalamak istiyorum. Galatasaray, Sneijder’in gol attığı 19 maçın 18’ini kazanmış, 1 maçtan da beraberlikle ayrılmış. (2-2 biten Bursaspor maçı)

Ahmet Vardi
Fırat Üni. Makine Mühendisliği
ahmtvrd@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu