Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

12 Ekim 2014 Pazar

MİLLİLERİMİZİN EURO 2016 SERÜVENİ

             A Milli Futbol Takımımız, Euro 2016 Elemeleri’nde Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda ağırladığı Çek Cumhuriyeti’ne 2-1 mağlup olarak 2. maçından da puansız ayrılmış oldu. 2. maçlar sonucunda gruplarında hala puan alamamış takımlar arasında Türkiye ile birlikte San Marino, Malta, Andorra, Moldova ve İsviçre de yer almakta.

       Rakip Çek Cumhuriyeti ilk maçta evinde grubun favorisi Hollanda’yı yenmişti. Biz ise deplasmanda, 2014 Dünya Kupasını Play Off’larda kaçıran İzlanda’ya yenilmiştik. Dolayısıyla bu maçın önemi daha da çok artıyordu. İlk yarı oyunun tamamen hâkimiydik. Sayısız fırsatlar kaçırdık. Verilmeyen penaltı, direkten dönen top derken ilk yarı Çek’lerin istediği gibi bitti. Umut’la golü bulduktan sonra “bu maçı rahat alırız hatta farka bile gideriz” diyenleriniz olmuştur benim gibi. Ancak  “alan savunması” yaptığımızı zannettiğimiz kornerde Sivok’la golü yedik. Neden adam adama markaj yapmak varken alan savunması yapıyoruz hala anlamış değilim. Alan savunmasını yap ama adam adama markajı da unutmamak lazım. Gerekiyorsa ikisini birlikte yapmalıyız. Sivok ile Kadlec’in duran toplarda Çek’lerin en etkili adamları olduğunu bir ben bilmiyorum herhalde. Dakika 37’de Arda’nın yere düşmesine o kadar sevinmiştim ki penaltı diye; ancak İsveçli hakem Jonas Eriksson sevinmemi istemiyordu anlaşılan. Buz gibi penaltıyı göremedi. İlk yarının bitimine son 10 dakika kala çok iyi oynuyorduk bu dakikalarda gelecek gol, soyunma odasına moralli gitmemizi sağlayacaktı. Lakin sayısız fırsatlardan yararlanamadık.

      Herkes 2. yarı, Milli takımımızdan ilk yarının son 10 dakikasında oynadığı futbolu bekliyordu ama tersi oldu ve 2. yarı bambaşka bir Türkiye vardı sanki sahada. Derken 58’de golü yiyip geriye düştük. Çek Cumhuriyeti’nin buradan alacağı 1 puan onlar için çok iyi sonuç olacaktı. Galibiyet ise ikramiye gibi gelecekti Çeklere. Kadromuz son yıllarda gördüğüm en kısıtlı, en alternatifsiz kadroydu. Almış olduğumuz bu mağlubiyetin tek bir sorumlusu yoktur elbette. Bir taraftan hocanın kadro seçimi, bir taraftan sakat ve eksik futbolcularımızın olması ile birlikte en önemli sebep olarak ise oyuncuların formsuzluğu olarak görmekteyim. Londra’da Tottenham önünde dakika 85-90’a kadar ayakta kalan mücadele eden oyuncular 2. yarı nerdeyse sahada yoktu. Herkes 2002, 2008 ruhu istiyor futbolcularımızdan.

        Düşünsenize 2-1 gerideyiz ve kurtarıcı olarak oyuna Muhammed Demir’i alıyoruz. Kimse kusura bakmasın böyle kritik bir maçta, böyle bir dakikada, böyle bir skorda oyuna Muhammed’i alanlar aldırtanlar utansınlar. Böylesine önemli bir maçın bir gün evvelinde televizyona çıkıp o ülkenin en büyük spor kulüplerinden birini eleştiri yağmuruna tutacağınıza, programı sunan kişiye “Ülkemizde 120 yabancı futbolcu var. Bana bunlardan 10 tane sayabilir misiniz?” diyeceğinize sadece işinizle ilgilenin oturduğunuz koltuğun ciddiyetini biliniz diyorum ben. Bildiğiniz üzere golü atan 2 oyuncu da Türkiye’de oynayan-oynamış futbolculardı. Dikkatinizi çekerim sevgili futbolseverler, 6+2+2, 6+0+2, 5+0+3 gibi saçma sapan yabancı kuralları geldiğinden beri Türk Milli Futbol Takımımızın hali ortada. İnanamıyorum, inanmakta istemiyorum ama 2016’daki turnuvaya katılamayacağımız 2014’ten belli gibi.

     Bu maçın en büyük kazançlarından biride şüphesiz genç oyuncumuz Ozan Tufan olmuştur. Kendisini oynadığı mevki itibariyle çok şanslı buluyorum. İleride formayı kapıp kimseye vermeyecektir kendisi ki zaten bu maçta da özellikle ilk yarıdaki performansıyla bunu gösterdi.

       Tomas Sivok’a değinmeden geçemeyeceğim. Kendisi atmış olduğu golden sonraki hareketiyle çok örnek bir kişilik olduğunu gösterdi. Golden sonra neden sevinmedin diyen basın mensubuna “Çünkü Türkiye ve Türk halkına çok büyük saygı duyuyorum. 7 yıldır burada yaşıyorum. Burası benim 2. evim.” Diyerek başta Beşiktaşlılar olmak üzere tüm Türk futbolseverlerin gönlünü fethetmiş oldu.

Ahmet Vardi
Fırat Üni. Makine Mühendisliği
ahmtvrd@hotmail.com
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu