17 Aralık 1998 de Drammen’de doğan Martin Odegaard, 5 Mayıs 2014 tarihinden itibaren Stromsgodset A takımında forma giyen henüz 15 yaşında olan bir futbolcu. Bakmayın siz onun 15 yaşında olduğuna gösterdiği performans Avrupa liglerinde oynayan 20’lik futbolcuların, Türkiye’de oynayan ise 25-26’lık futbolcuların gösterdiği performansla eş değer. Yani ancak o yaşlardaki futbolcular onun yaptıklarını yapınca dikkat çekiyorlar.
Türkiye’de ise 15 yaşındaki bir futbolcunun kendini kanıtlaması için atması gereken adımlar şöyle: bütün alt yaş kademelerinde top oynayacak, sonra A takıma seçilecek, 2-3 alt lig takımına kiralanacak, sonra geri gelecek, 2-3 sene de kulübede oturacak, şans eseri forma şansı bulacak. Zaten milli takımda olması için de 3 büyüklerde oynaması şart! (Haşa Fatih Terim Paşa kızabilir, tez kellesini vurdurabilir.) Günümüz problemidir: Türk futbolu gelişmiyor! Bu altyapılarla, vasıfsız kulüp başkanlarıyla Türk futbolu gelişmez. Hele Passolig’le, yabancı sınırlamasıyla falan olacak iş değil bu. (Birikmiş isyanımı dile getirdim.)
Biz Türk futbolu
gelişsin diye beklerken Norveç’te bir takım 15 yaşındaki bir yeteneği piyasaya
sürüyor ve bu yetenek gerçekten tutuyor. Müthiş bir performans sergileyerek
Norveç milli takımına çağırılıyor ve Barcelona’nın takibine giriyor. Yanlış
okumadınız, Norveç Milli Takımı’nın Euro 2016 eleme maçları kadrosunda
kendisine yer buldu bu genç yetenek.
Peki milli takıma çağırılmasını sağlayan gösterdiği o müthiş performans
neydi? 3 gol 6 asist! 18 maçta 3 gol ve 6 asistle oynayan Odegaard’ın muhteşem
sol ayağıyla (!) gösterdiği performans sadece skora katkı yapmıyor, estetik
olarak da keyif veriyor. Ofansif bir
orta alan oyuncusu olduğu için topla daha fazla buluşma şansına sahip oluyor ve
yeteneklerini sergiliyor.
Barcelona gibi dünya devlerinin
takibine giren Odegaard kısa süre sonra adını tüm dünyaya duyurup dünya
yıldızı olmaya aday . Bundan sonraki futbol kariyerinde kendisine başarılar
diliyorum…
Mustafa Ergin
Twitter: @optikmaniaa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder