Sahne Ağır Abilerin

Merhaba sevgili MMA severler. Yakın tarihten maç analizlerine devam ediyoruz. Bir önceki yazımda Bantamweight sıkletinden Barao ve Dillashaw arasında olması gereken maçtan bahsetmiştim ve yazımın sonlarında Barao’nun bu maça mental ve fiziki olarak hazırlanmak için acele ettiğini bunun kendisine dezavantaj olacağını söylemiştim. Ne yazık ki haklı çıktım ve maçtan bir gün önce kilo fazlasını vermek için saunayı biraz abartan Barao soluğu hastanede aldı ve maçtan çekilmek zorunda kaldı. Hem kendi için çok büyük bir fırsatı kaçırdı hem de bizi güzel bir maç izlemekten mahrum bıraktı. Onun yerine apar topar gelen Joe Soto ise daha ilk UFC maçı olmasına rağmen gayet iyi bir performans gösterdi fakat mucizeyi gerçekleştiremedi. Kimsede ilk UFC maçında şampiyon olmasını beklemiyordu zaten şayet öyle bir şey olsaydı ünlü UFC yorumcusu Joe Rogan’ın dediği gibi “UFC tarihindeki en büyük cinderella hikâyesi” olacaktı. Bu maç geride kaldı ama önümüzde ağır sıkletten 2 tane harika maç bizi bekliyor.

   İlk olarak 13 Eylül akşamı Brezilya’da UFC dövüş gecesinin ana olayı “Bigfoot” lakaplı Brezilyalı dövüşçü Antonio Silva, “Pitbull” lakaplı Belaruslu eski şampiyon Andrei Arlovski karşısına çıkacak. Arlovski’nin Brendan Schaub karşısındaki son maçını izledim ilk 2 raundu sıkıcı geçen maçta 3. raundda ufak hareketlenmeler olsa da maçın sıkıcılığını örtemedi ve Arlovski tartışmaya açık bir hakem kararı ile kazandı. Her ne kadar eski şampiyon olsa da bu 10 yıl önceydi ve şu anda formundan çok çok uzaklarda. Antonio Silva ise son maçında Mark Hunt ile karşılaştı ve tam bir kana kan savaş olarak geçen maçta galip çıkmadı 

Dövüşçülerin özelliklerinden bahsetmek gerekirse Arlovski’yi çok fazla analiz etme şansım olmadı kendisi uzun bir aradan sonra son maçı ile UFC’ye dönüş yaptı. 2005’li yıllarda aktif olsa da bana yetişen bir isim değil fakat son maçından söyleyebileceğim “grappling” dediğimiz rakibi tutma ve kafese yaslayıp dövüş alanını daraltmada fena değil. Bigfoot ise ağır sıkleti takip edenlerin gayet iyi tanıdığını ağır sıkletin 5 numarası. Tekniği ve kuvveti ile gayet üst düzey bir dövüşçü. Bu maça da favori olarak çıkıyor. Rahat kazanacağını düşünmüyorum fakat stratejisini iyi belirleyip basit hatalar yapmazsa seyirci desteğini de alıp ülkesinde maçı hakem kararı ile kazanacağı kanaatindeyim.

İkinci maçımız ise 20 Eylül’de Tokyo’da az önce yukarıda adı geçen “Super Samoan” lakaplı Mark Hunt ile “Big County” lakaplı Roy Nelson arasında olacak. Bu dövüşçüler için ağır sıklet tanımına tamamen uyan iki isim diyebiliriz. Hunt’dan bahsetmek gerekirse, son sınavını Antonio Silva’ya karşı verdi ve yenişemedi. Ondan önce benim ağır sıklette en sevdiğim isim olan eski şampiyon Junior Dol Santos karşısında knock out olmuştu. Aslında çok dayanıklı bir dövüşçü olmasına rağmen son rakipleri dişliydi. En iyi özelliği dayanıklılığı diyebilirim gerçekten yıkılması kolay değil fakat dezavantajı ise yavaşlığı ve kick boks çıkışlı olduğu için çok zayıf jiu jitsu tekniği. Roy Nelson ise ağır sıkletin en renkli ve fırlama tiplerinden biri koca göbeği ile pek dövüşçüyü andırmasa da kafasının üstünden vurduğu sağ eli denk getirirse, maçta sık sık denemelerini izleyeceğiz, knock out edemeyeceği insan sayısı çok az. Bu maç tam bir hakem kararı maçı gibi duruyor. Bu iki dayanıklı dövüşçünün birbirlerini knock out edebileceğini çok düşünmüyorum hakem kararı ile kazanan belirlenir kanaatindeyim. Maç tahminim ise Roy Nelson’un kazanmasını istesem de Mark Hunt bu maçı çok ufak bir tık önde kazanıp kötü gidişine dur diyecekmiş gibi geliyor.

   Önümüzdeki haftalarda sıkarı ile gelen birbirinden güzel ağır sıklet karşılaşmalarını kısaca size tanıtmaya çalıştım. Ağır sıkleti takip etmeyi hep sevmişimdir zaten. Umarım bu karşılaşmalarda beklediğim gibi olur ve UFC adına 2 güzel akşam yaşamış oluruz. Bir sonraki yazımda ağır sıkletten en aşağıya Flyweight’e inip şampiyonun bir sonraki maçını analiz edeceğiz. Bu yazının bonus fotoğrafı olarak 2010 yılındaki Roy ile J.Dos Santos karşılaşmasının kilo ölçümü sonrasında ikilinin verdikleri pozu paylaşıyorum (arkadaki kel UFC başkanı iş adamı Dana White bu arada). Herkese bol sporlu günler diliyorum.

Ogün Barış TAPAR

İTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği öğrencisi

Mail: taparbaris@gmail.com