Futbol artık herkesin
bildiği gibi endüstriyel bir düzen haline dönüştü. Ortadaki pastanın büyüklüğü
tüm dünyanın gözünün bu spora dönmesine neden oldu. Reklam şirketlerini
cezbedici turnuvalar, etkinlikler yapılmaya başlandı sırf bu pasta büyüsün
diye. Bu reklam kokan hareketlerin benim gözümde en yakın örneği birkaç yazdan
beri futbola uzak bir ülke olan Amerika’da düzenlenen Şampiyonlar Turnuvası’dır.
Oradaki şirketleri de reklam pazarına sokabilme çabasıdır. Bu durum yadırganır
ya da yadırganmaz fakat gerçek budur. Hal böyle iken herkes o pastadan pay
almak ve maddi açıdan daha güçlü hale gelmek ister. Bu pasta ülkelerin dünya
üzerindeki izlenme, takip edilme gibi değişik faktörler göz önüne alınarak dağıtılır.
Nasıl mı? Şampiyonlar Ligi’ne İngiltere 4 kulüp yollar iken ülkemiz sadece iki
kulüp yollayabilmektedir. Biri ön elemede takılmaz ise tabi.
Peki niye İngiltere,
İspanya, Almanya? Bu ülkeler futbol için zirvedir ve ekoldür. Değişik mantıklar
ile bu seviyelere çıkılabilir ve pastadan daha büyük paylar alınabilir. Ama
bunun için bir ekol yaratılmalı ve bir duruş sergilenmelidir.
Şuan ülkemizin ekolü bas
parayı, al yabancıyı ya da Alman alt yapısından kap yerliyi üzerine ise, oyuncu
yetişmiyor ise nasıl üst sıralara çıkılabilir. Ya da sistem olarak takımın tüm
alt yapıları farklı eğitim veriyor ve üst takımlara oyuncu çıkarmıyor ise
başarı nasıl sağlanabilir? Bu, durumun aslında biraz daha futbol kısmı oluyor.
Bir de duruş kısmı
vardır. Bu da marka değerinin en önemli parçasıdır. Aslında bu söz ağızdan
ağıza dolaşır fakat uygulama ülkemizde sıfır. Ve bu marka değeri kesinlikle
gece yarısı kulüpler arasında yaşanan demeç savaşları ile yükseltilemez ya da
tüm hataları karşı tarafa atıp öz eleştiri yapmadan fanatizm yaşayarak
yükseltilemez hele ki futbolcuların birbirleri hakkında seviyesizce
açıklamaları ile asla yükseltilemez.
Futbolun marka değeri
duruş ister. Eğriye eğri; doğruya doğru demek gerekir. Demez ise ne marka
değerin kalır ne de ekonomin. Liginden sana sponsor olan tüm firmalar yavaş
yavaş çekilir.
Bilmiyorum fark ettiniz
mi bu sene ligimizde çok fazla reklamsız forma var. Fenerbahçe sezon başında forma
reklamı bulma açısından zorlanacağı bir zamanda kendi açısından mantıklı bir
hamle yapmış ve bu hamlesi ile taraftarını forma almaya teşvik ederek maddi
açıdan bir kaynak oluşturmuştur. Bu zekice bir politika ama istedikleri düzeyde
reklam teklifi alsalar yaparlar mıydı sorgulanmalıdır. Galatasaray şu günlerde
forma reklamı açıkladı. Aslında bu da yaşanan sıkıntının göstergelerinden. Türk
Hava Yolları gibi büyük bir şirket sadece Avrupa maçları için sponsor oluyor. Çünkü
bir kulübü destekleyip bu kutuplaştırıcı sistemde diğer kulüp taraftarı ile
papaz olmak istemiyor. Ki bunca yıldır Barcelona’ya M. United’e sponsor olurken
ligimiz kulüplerine olmaması bence böyle açıklanmalı ya da okunmalıdır. Ülker
firmasının geçen sene kulüplere destek vermeyeceğini açıklaması da bunun bir
örneğidir. Dördüncü büyük Trabzonspor ve beşinci büyük Bursaspor da göğüs
reklamsız sezona başladı. Açıkçası olanların da sözleşmeleri devam eden
firmalar olduğunu düşünüyorum.
Buraya bu konuda bir
not düşmek istiyorum. Bu sene M.United göğüs reklamı için anlaştığı firmadan
tam olarak 10 senelik 750 milyon pound alacak.
Bence marka değerinin
diğer bir ayağı ortaya konan futbolun gördüğü ilgidir. Bu ilgide kesinlikle stadyumları
dolduran seyirciler ile ve izlenme oranları ile ölçülüyor. Yaptığım araştırmada
herhangi bir ülkede yayınımızın olmadığını; 2013’de Lig Tv’nin bir firma ile
anlaşıp yurt dışına ligimizin özet görüntülerini pazarlanması konusunda
anlaştığını okudum bu kadar. Fakat biz İngiltere Championship Lig’i bile denk
geldiğinde heyecanla takip ediyoruz. Bu da marke değerini arasında ki farkı
gösteriyor sanırım.
Bir diğer faktör
stadyumların doluluk oranını da vermek istiyorum.
LİGLER
|
MAÇ
BAŞINA ORT. SEYİRCİ
|
Spor
Toto Süper Lig
|
10.181
|
Almanya
Bundesliga 2
|
16.930
|
İngiltere
Championship
|
17.493
|
Fransa
Ligue 1
|
19.040
|
Hollanda
Eredisie
|
19.725
|
İtalya
Seria A
|
23.010
|
İspanya
La Liga
|
28.517
|
İngiltere
Premier Ligi
|
35.858
|
Almanya
Bundesliga
|
42.491
|
DİPNOT!
Buradan son olarak güzel
bir uğraş haberini duyurarak bitirmek istiyorum yazımı. Kocaelispor kötü bir
son 10 yıldan sonra geçen sene amatöre düştü. Buna rağmen taraftar grubu Hodri
Meydan takdire şayan bir çalışma ile kulüplerine destek vermek istiyor. Yolları
açık olsun diyelim. Kötü yöneticilere rağmen bir duruş örneği olarak buradan
okuyuculara aktaralım. Kocaeli Üniversitesi’nde okuyan bir öğrenci olarak bu
boynumun borcudur
Ahmet Erdoğan
Kocaeli Üniversitesi Metalurji Malzeme Müh.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder