Merhaba sevgili mma severler. Uzun sayılabilecek bir aradan
sonra tekrar birbirinden
heyecanlı maçları sizlere tanıtmaya devam ediyorum. Eylül
ayının başından Ocak ayının sonuna kadar olan UFC fikstürü gerçekten harikadan
öte bir halde. Her zaman yaptığım gibi yakın tarihten başlayarak sizlere bütün
bu maçlar hakkında bilgi vereceğim. Bu yazımda ise 30 Ağustos gecesi UFC 177
akşamının ana olayından bahsedeceğim.
Bantamweight
sıkletinin kemer maçında Brezilyalı Renan Barao ve Amerikalı Taylor Jeffery
Dillashaw 2. kez karşılaşacaklar. 24 Mayıs tarihinde yapılan ilk maça ağır
favori olarak çıkan Barao sürpriz bir şekilde kemerini kaybetmiş ve ben dahil
birçok mma severi şaşırtmıştı. Aslında beni şaşırtan Barao’nun kemeri
kaybetmesinin yanı sıra Dillashaw’ın gösterdiği harika performans olmuştu.
Kafesin içinde izlediğim en iyi karşılaşmalardan biriydi diyebilirim. O
karşılaşmayı yazmak istemiştim fakat kişisel sebeplerden dolayı bir türlü fırsat
olmadı neyse ki 2. karşılaşma çok gecikmeden geliyor ve umarım ilki kadar
heyecanlı olur.
Yazımın başlığında
belirttiğim gibi Brezilyalı dövüşcüler kemerlerini sıra ile Amerikalılara
kaybetmeye başladılar. Önce Heavyweight Junior Dos Santos ardından Middleweight
efsanesi Anderson Silva ve son olarak Barao kemerlerini kaybettiler ve kemer
sahibi tek bir Brezilyalı Jose Aldo kaldı. Bu dövüş Barao için kemeri geri alma
ve brezilya lehine skoru biraz olsun rahatlatma şansı. Barao’dan biraz
bahsetmek gerekirse, genç yaşına rağmen 34 galibiyet ile sıkletinin en fazla maç
kazananı ve enteresandır kariyerinde ilk çıktığı maçı kaybetmiş ve ardından 24
Mayıs 2014’e kadar 32 maç üst üste yenilmemiş ve son maçını kaybederek kemerini
de kaybetmiştir. Öne çıkan özelliği ise, her ne kadar son maçta rakibine karşı
bunu gösteremese de, ani ve kuvvetli saldırıları denebilir.
T.J ise Barao’ya kıyasla hem kariyer hem de kompleks dövüşçü
olarak geride bir isim fakat son maçta beni gerçekten aşırı şaşırttı yani
potansiyelini aştığını söyleyebilirim. Bu sıkı çalışmanın bir ürünü mü yoksa
sadece gününde bir zamanına mı geldi onu ayın 30 unda öğreneceğiz. T.J’in en
önemli özellikleri ise lise yıllarından kalan Barao’ya kıyasla iyi ama harika
olmayan güreş tekniğini ve özellikle son maçta gösterdiği hareketliliği
söylenebilir.
Bu maç hakkında herhangi bir
tahmin yapmak zor fakat maçın ilk maçtan sonra erken bir tarihte olmasını Barao
için bir dezavantaj olarak görüyorum. Ağır favori olduğu bir maçı kaybetmesi
hatta kötü bir şekilde kaybetmesi kendisini bir hayli üzdü bu maç sonunda verdiği
demeçte yüzünden belliydi ve kemerini bir an önce almak istediği de gayet
aşikâr. Fakat bu maça kendisinin mental ve de fiziki olarak hazır olması için
1-1,5 aya daha ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
İlk maçta 5. raunda kadar ayakta kalmış hem yorulmuş hem de iyi dayak yemişti.
Barao’nun maç tecrübesi ve tekniğinin bu farkı kapatmaya yetip yetmeyeceğini
merak ediyorum. T.J. ise bu maça ilk maçta kazandığı özgüven ile gelecek ve
eğer ilk maçtaki performansı demiyorum ona yakın bir performans gösterse dahi
bu maçı kazanabileceği kanaatindeyim. Bu sporda her an her şeyin olabileceğini
takip edenler gayet iyi bilir ve bu maçta aynı o şekilde bir maç. Yani futbol
da nasıl top yuvarlaksa burada da kafes sekizgen denebilir. Mma severlere bu
ikilinin kader maçını kesinlikle kaçırmamalarını öneriyor ve bol sporlu günler
diliyorum. Bonus fotoğraf olarak ise Dillashaw’ın ilk maçta tam yerine gelen
sağ kroşelerinden birini paylaşıyorum.
Ogün Barış TAPAR
İTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği öğrencisi
Mail: taparbaris@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder