Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

7 Nisan 2014 Pazartesi

YALAN DERBİ

Yıllardır abarttığımız, yerlere göklere sığdıramadığımız, Dünya derbisi dediğimiz fakat sadece Türkiye'de ve bir kaç Ülke'de yayınlanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi oynandı.

Her sene aynı hikayelerin yaşandığı, futboldan çok kavga gürültünün olduğu, kırmızı kartların ve sataşmaların bolca yaşandığı, yense de yenilse de (farketmez) tarafların hep hakemden dert yandığı bir maç oldu. Zihniyetler değişmedikçe bu maçlar hep bu şekilde oynanacak maalesef.

Hafta başından beri basında çıkan kışkırtıcı haberler, taraflı yazarların provokasyonları, rakip futbolcuların; " Galatasaray'ı Arena'da yenmek güzel olacak. " " Şimdi intikam vakti." "Galatasaray derbileri bizim için her zaman en kolay maçlar olmuştur." sözleri ortamı iyice gerdi ve bilhassa taraftarı provake etmek için herşey yapıldı.

Galatasaray'da Felipe Melo diye bir ön libero var. Bu adam pres yapıyor, top kapıyor, asist yapıyor, kafa topu alıyor, ikili mücadele kaybetmiyor, çalım atıyor, şut atıyor, gol atıyor, rakip takımdaki oyuncuların psikolojisini yıpratıyor. Kısacası bu adam takımın olmazsa olmazı. Taraftarın göz bebeği ve rakip takım taraftarlarının nefret ettiği tarzda bir oyuncu.

Fenerbahçe'de Emre Belözoğlu diye bir orta saha var. Kondisyonu yüksek olduğu zaman orta saha dinamosu, oyun kurucusu, oyunu genişleten hücumu yönlendiren çok hırslı bir oyuncu. Kendi taraftarının göz bebeği ve rakip takım taraftarlarının nefret ettiği tarzda bir oyuncu.

Şampiyonluk yarışında geride kalan ve üst üste kötü sonuçlar alan Galatasaray'ın psikolojisi, formda ve lider olan gümbür gümbür ilerleyen Fenerbahçe'nin psikolojisini yendi. Felipe Melo, Emre Belözoğlu'nu saf dışı bıraktı.



Futbol konuşmak gerekirse Galatasaray daha iyi başlayan, atak olan ve iyi bitiren taraftı. Pozisyona girdi, pozisyon vermedi, ikili mücadelelerden galip ayrıldı ve gerçekten kaliteli bir golle sahadan 1-0'lık galibiyetle ayrıldı.

Maçın hareketi;
Bu maçın hareketi maç başlamadan önce yapıldı. George Hagi, "efsaneler anılıyor" programında binlerce taraftarı önünde, alkışlarla ödülünü aldı.

Maçın olmaması gereken hareketi;
Selçuk İnan gibi şimdiden Galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdıran bir oyuncunun aldığı tepki. Hem Mancini, hem taraftarlar moralini sıfıra indirmiş olsa da Selçuk İnan'ın da formasını ve kaptanlık pazubandı o şekilde çıkarması yakışmadı.

Artık "vur kır parçala bu maçı kazan" mantığından kurtulmalıyız. Hak edene hak ettiği değeri vermeliyiz. Başarılı olanı tebrik edebilmeli, başarısız olanı başarıya teşvik etmeliyiz. Bu derbiden sonra çok büyük olasılık hiçbir şey değişmeyecek. Bu söylediklerimiz hep temenni olarak kalacak ve biz "Türk futbolu neden gelişmiyor?" safsatasına devam edeceğiz.
Gelişmek ve büyümek istiyorsak öncelikle birbirimizi yemekten vazgeçmeliyiz.
Gelişmek istiyorsak bir maç içinde 54 faul yapmamalıyız.
Gelişmek istiyorsak 90 dakikalık bir maç içinde topu 42 dakikadan fazla sahada tutmalıyız.
Gelişmek istiyorsak bir maçta 14 sarı ve 2 kırmızı kart çıkmamalı.
Ve artık birbirimize çamur atmadan önce kendimize bakmayı öğrenmeliyiz.

Dünya derbisiyle ilgili ufak bir not:
"Dünya Geneli'nde hiçbir kanal, derbinin görüntülerini Ligtv'den talep etmedi."

Ne mükemmel bir derbi ama di mi ! (?) Hadi şimdi yiyin birbirinizi.




Ahmet Seven
Dumlupınar Üniversitesi İnşaat Müh.
ahmetseven92@gmail.com
Twitter : @Ahmetsevennnn

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu