Toprak kort tenis oynamak
için en ideal zemin olarak lanse edilir çünkü sakalanma riski diğer kortlara
kıyasla düşüktür. Dizlere çok yük binmez ve oyuncuları göreceli olarak daha az
yorar. Vuruş çeşitliliği fazladır, sert korttaki gibi çizgiye oynama sevdasında
olunmaz ve oyunu
geliştirmek açısından ideal korttur. Toprak kortu diğer
kortlardan özellikle sert korttan farklı kılan birçok faktör var. Bunların
başında yazının girişinde dediğim gibi yavaş olması. Top kortta yere çarptıktan
sonra diğer kortlara göre daha fazla
Guillermo Vilas
|
46
|
Rafael Nadal
|
43
|
Thomas Muster
|
40
|
Björn Borg
|
30
|
Ivan Lendl
|
28
|
Manuel Orantes
|
|
Ilie Năstase
|
27
|
José Luis Clerc
|
21
|
Mats Wilander
|
20
|
Carlos Moyá
|
16
|
Andrés Gómez
|
Chris Evert
|
70
|
Steffi Graf
|
32
|
Margaret Court
|
22
|
Evonne Cawley
|
20
|
Arantxa Sánchez
|
19
|
Conchita Martínez
|
|
Martina Navratilova
|
18
|
Monica Seles
|
14
|
Justin Henin
|
13
|
Gabriela Sabatini
|
11
|
Erkeklerde bu haftasonu
gerçekleşecek olan Davis Cup müsabakalarının ardında Fas’ta başlayacak toprak
kort sezonunda ATP 250 ve 500 kategorisinde birçok turnuva düzenlenecek ama
asıl odak noktaları Monte Carlo ile başlayıp Madrid ve Roma bitecek Masters
turnuvaları olacak. Tabii ki sezon pastasının çileği Roland Garros ile 2015
nisanına kadar elveda deyip çime yayılacağız. Kadınlarda ise sezon Family
Circle Cup ile başladı bile ve yine benzer şekilde irili ufaklı turnuvalar ile sürecek
sezonda Madrid ve Roma öncesi Stuttgart’ta olacaklar, Monte Carlo kızlı-erkekli
değil ve sahilleri onlara kapalı bildiğiniz gibi. Onlar da toprak sezonunu
Paris semalarının altında noktalayacaklar.
Geçen sezon erkeklerde
Madrid ve Roma’da kazanan beklendiği gibi “King of Clay” olurken onu en çok
zorlayabilecek rakip Djokovic ise Monte Carlo’da Nadal’I geçip sekiz sene
aradan sonra yeni bir şampiyon ve şampiyonluk çıkarmanın sarhoşluğu ile
Madrid’e kadar raketini asmıştı ve bunun bedelini Madrid’e Dimitrov’a, Roma’da
ise bir set ve 5-2 öndeyken Berdych’e kaybederek ödemişti bir nevi lakin
kazananlar da sergiledikleri oyunla sonuna kadar hak etmişti. Nadal ise
“süpriz” bir şekilde – dile kolay sekiz sene ambargo koydu turnuvaya – Monte
Carlo’yu kaybetmesine rağmen Madrid’e Ferrer ve Roma’da Gulbis karşısında biraz
zorlanıp kazanmıştı. Roland Garros’ta da malumunuz Djokovic yarı finalde Nadal
karşısında fileye takılıp Kariyer Grand Slam hayalini başka bahara bıraktı. Bu
sene de benzer bir tablo olacağı kanısındayım.
Turnuvalar gene bu ikili
arasında paylaşılır ama asıl merak edilen soru “Roland Garros’ta Nadal
Djokovic’in hayali önünde set kurabilecek mi yoksa Soderling’in 2009’da
Federer’e bir nevi kıyak geçtiği gibi bir senaryo mu göreceğiz?”. Hepimiz
merakla ve heyecanla bekleyip, izleyip öğreneceğiz haziranın 8’inde, olmadı
9’unda en kötü ihtimalle. Djokovic hem hayalini gerçekleştirmek hem de sezonu
dünya bir numarası olarak tamamlamak için ekstra motivasyona sahip, Nadal ise
bir numaradaki yerini sağlamlaştırmak ve ünvanlarını korumak için savaşacak. Belki
sadece iki isme odaklandığım için eleştirileceğim ama şu andaki vaziyet bundan
ibaret ikiliyi en çok
zorlayacak isim olarak
ön plana çıkacak Del Potro – 2011’deki Davis Cup finalindeki harika performansını
sergilemesini bekliyordum – sezonu kapattı bilindiği gibi. Onun dışında süpriz
yapabilecek isimlerin, buna en bariz örnekler Wawrinka, Dimitrov, Gulbis ve şu
anki performansı ile Dongopolov, bu iki isimden birini geçip diğerine
takılmaları alışkın olduğumuz bir durum. Murray’nin sakatlıktan sonraki
performansı zaten malum, Federer’den 2006 tarihi finalindeki performansını
beklemek de gerçekçi değil şu noktada ve turda toprakta ön plana çıkan veya
çıkabilecek birileri de yok.
Toparlayacak olursak
erkeklerden dominasyon ihtimali ufukta olmasına rağmen her zamanki gibi son
derece zevkli, çekişmeli, güzel ve uzun müsabakalar izleyeceğiz. Tabii Roland
Garros Rafa ve Djoker fanları için ayrı bir heyecan olacak. Kadınlarda ise
erkeklerdeki müsabakalardan farklı olarak artan ihtimaller ve doğal olarak
süpriz beklentileri ayrı bir heyecan katacak gibi. Yükselen topun daha yüksek
seyir zevki getirmesi temennisiyle, bol killi iki ay diliyorum herkese.
Kahraman CİNDİ
İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği
kahramancindi@outlook.com
Twitter : @kahramancindi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder