TÜRKİYE’DE YERLİ SINIRLAMASI UYGULANSIN

Uzun zamandan beri medyamızı meşgul eden ve defalarca çeşitli formüllerle gündeme gelmiş bir konudur yabancı sınırlaması. Ve son olarak da TFF’nin sezon başı uygulamaya koyduğu kademeli olarak yabancı sayısının azaltılması formülü "6+0+4"le tartışmalar yeniden alevlendi. Gelecek sezonda bir değişiklik olmazsa (ki olması muhtemel) 5+0+3 şeklinde azaltılarak devam etmesi yönünde bir karar alındı. Bu karar dediğim gibi defalarca eleştirildi, medyanın çoğu zaman bir numaralı tartışma konusu oldu ve kolay kolay popülerliğini de kaybedecek gibi durmuyor.

 Ben de bir mühendis olarak bu formüller silsilesine bir el atmak istedim. Öncelikle düşüncem Türk futbolunun yetenekli, tecrübeli, kariyerli yabancı futbolculara ya da gelecek vaadeden, yıldız adayı yabancı futbolculara kapısının açık olması gerektiğini düşünüyorum. Fakat ben de ülke futbolumuzun bir Katar ligi ya da Japon, Çin ligi gibi para kazanmak için tercih edilen ligler arasına girmesine karşıyım. Bunun için yabancı kısıtlamasını destekliyorum desem yalan olmaz. Fakat ben olaya farklı bir gözle bakmak, matematik denklemini yeniden yazma taraftarıyım.

Farklı gözle nasıl bakılabilir? 

Başlığımdan da anlaşılacağı gibi ben ülkemizde yerli sınırlaması uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Çoğu insan bu fikre karşı çıkabilir ancak şöyle izah edeyim ; Ülkemiz her alanda olduğu gibi futbolda da anlık yaşamaktadır. Kısa vadeli başarılar uzun vadeli başarıların önünü kesmektedir. Bu da çoğu zaman gerçeği görmemizi engellemektedir. Peki gerçek nedir? Gerçek ; ülkemizde Avrupa’da rahatlıkla oynayabilecek mentaliteye sahip oyuncuların yetişmemesidir. Bunun sebebi de gözleri kör eden başarı hırsıdır.

Benim teorim de bu başarı hırsının önüne set olarak yerli sınırlamasının konulmasıdır. Yerli sınırlamasından kastım şudur: her takım maç kadrosu olan 18 kişilik listesinde en az 3 tane 20 yaş altı oyuncu bulundurmalı ve en az 1 tanesini ilk 11 de oyuna sürmelidir. Ve sahada maç boyunca kesinlikle bir tane 20 yaş altı oyuncu olmalıdır. 

Bu şekilde hem genç oyunculara yer verilmiş olacak hem de tecrübe kazanmalarını sağlamış olacağız. Ve bu oyuncuları abileri ve yaşıtları ile rekabet ettirerek rahata kavuşmalarını da engellemiş oyun isteklerini yedek kulübesinde ki statik hallerinden o tek forma için bile olsa mücadele eden dinamik hale getirmiş olacağız. Bu şekilde hem milli takımlara ilk 11’i unutmuş yıldız adayları yerine; oyunlarını geliştirmiş gençler yollayarak milli takımımıza kattı sağlamış olacağız. Hem de kulüpleri biraz da genç oyuncu yatırımlarına zorlamış olacağız.

Yani diyeceğim bir sınırlama gelecekse ben oyumu genç ve Türk oyuncu oynatılması zorunluluğundan yana kullanıyorum!

Ahmet Erdoğan
Kocaeli Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
amet-erdgn@hotmail.com
Twitter : @ameterdgn