Bir
zamanlar raket gibi sol ayağı olan, hafif kilolu biraz da kavruk deyim
yerindeyse forvet gibi forvet diyebileceğimiz bir adam vardı. Adı Adriano. Hatırladınız
değil mi ? Futbol dünyasında adı Adriano olan yüzlerce futbolcu var ancak
zihnimizde ilk canlanan o oluyor. Esip geçti derler ya hani bizim Adriano’nun
hikayesi de öyle aslında. 17 Şubat 1982’de Breziya’nin Rio de Janeiro kentinde
dünyaya geldi Adriano Leite Riberio. Henüz 32 yaşında olmasına rağmen ondan
futbola çoktan veda etmiş bir emektar gibi bahsetmemizin sebebi ise Adriano’nun ‘Yeteneğine İhanet Edenler
Topluluğu’ adlı gruba çoktan kaydını yaptırmış olması.
Hikayenin başına dönecek olursak ‘genç’ Adriano tam 7 Milyon
Euro karşılığında altyapısından yetiştiği Flamengo’dan İtalya’nın en büyük kulüplerinden
Inter’e geçerken takvim yaprakları 2001 yılının ağustos ayını gösteriyordu. Inter’de
ilk sezonunda pek fazla tutunamayan Adriano sezonun ilk yarısında 1 gol
kaydederken aynı sezonun ikinci yarısında kiralık olarak Fiorentina’nın yolunu
tutuyordu. Floransa ekibi adına çıktığı 15 maçta attığı 6 gol Mor Menekşeleri
Serie A’da tutmaya yetmezken Brezilyalı sezon sonunda Inter’e geri döneceğini
zannederken 12 Milyon Euro bonservis bedeliyle Parma’nın yolunu tuttu. Parma
formasıyla bir sezonda Serie A’da 17 gol atan Adriano için sonraki sezonun
devre arasında bu kez 15 Milyon Euro karşılığında Inter kapıları tekrar
açılmıştı. Inter’e dönüşü asıl hikayenin de başlangıcı olma anlamı taşıyacaktı aynı
zamanda. Lacivert siyahlı formayla art arda başarılı sezonlar geçiren Adriano,
2006 yazına gelinirken Inter’de geçirdiği 4 sezonda Serie A’da 15 gol
ortalaması tutturmuş, adeta müthiş sol ayağından nasibini almamış kaleci
bırakmamış ve Dünya Kupası için Almanya’ya giden Brezilya’nın kadrosunda da
kendine yer bulmuştu. Turnuvada çıktığı 4 maçta da 2 gol kaydeden Adriano için
bu tarihten sonra ise hiç bir şey eskisi
gibi olmayacaktı.

“Benden bu
kadar.Haydi eyvallah !”
2006-2007
sezonunu Serie A’da 5 gol 11 asistlik performansla tamamlayan Adriano bir
yandan da sakatlıklar ve kilo problemiyle baş etmeye çalışıyordu. 2007-2008
sezonunun devre arasında ülkesinde Sao Paolo’ya kiralanan Adriano burada 10 maça çıkıp 6 gol
atarak yeni sezonda tekrar Inter’in yolunu tutsa da sakatlıklar peşini
bırakmadı. O sezon Inter’de 12 maça çıkabilen Adriano 3 de gol attı. Sezon
sonunda ise lacivert siyahlı formaya veda vakti gelmişti artık koca adam için.
Altyapısında yetiştiği
Flamengo’ya dönen Adriano tüm zorluklara rağmen ilk sezonunda 30 maçta 19 gol
atarak ‘ben ölmedim’ dese de bu onun son parlak performansı olacaktı. Bu
tarihten sonra kötü alışkanlıklar, sakatlıklar ve kilo problemleri Adriano’nun
üst düzey futbol oynamasına iyice engel olmuştu. Flamengo’dan sonra bitik
imajına rağmen onun üst düzey yeteneklerine güvenen Roma Adriano’yu 2010
yazında renklerine bağlasa da Serie A’ya dönen koca adam sadece 5 maça
çıkabiliyor sakatlıklarla ve kötü alışkanlıklarla boğuşarak
sezonu tamamlıyordu. İkinci İtalya macerasından sonra ülkesinden bu kez
Corinthians Adriano’ya kapılarını açsa da sporcu görünümünden giderek uzaklaşan
Adriano burada da tutunamıyordu. Daha sonra çok kısa bir Flamengo macerası daha
yaşayan Adriano futbola verdiği aranın ardından 2014’ün ocak ayında Atletico
Paranaense’ye imza atsa da henüz maça çıkmadı.
Brezilya milli takımıyla çıktığı 51 maça 29 gol
sığdırarak Brezilya milli takımı tarihinin en golcü 12. oyucusu olan , Serie
A’da 180 maçta 79 gol atan Adriano’nun hikayesini anlatmaya çalıştım. Yaşanan
tüm olumsuzluklara rağmen insan bu istatistikleri okuyunca ‘keşke’ demekten
alamıyor kendini…Siz de keşke dediniz değil mi ?
Sercan USLU
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği
Mail: uslusercan1903@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder