Stoper dendiğinde birçoğumuzun gözünde uzun boylu
futbolcular canlanır ve genel olarak da bu pozisyonun oyuncuları o yapıdadır.
Sonuçta rakiple kafa topuna çıkacak, arkaya atılan uzun topları karşılayacak
bir adamın uzun boylu olması gerekir. Ama uzun boylu olmasa da bu işleri soğukkanlılıkla
yapan ve adını dünyaya duyurmuş birçok stoper var Puyol ve Cannavaro gibi hatta
şu ara dünyanın en iyi stoperi olarak adlandırılan Thiago Silva gibi. Bu
adamlar uzun boylu olmasalar da her maça ful konsantrasyon çıkarak rakip
forvetlere kök söktürür, en hızlı forvete yetişir, en çalımcı kanat oyuncusunu
çalım atmaya küstürür. Bizim ülkemizde de böyle bir stoper var ; son yılların
en iyi Türk stoperi Semih Kaya !
Genç savunmacı geçtiğimiz hafta sonu oynanan Galatasaray
– Beşiktaş derbisinde oynadığı güzel futbolun yanı sıra hakem Cüneyt Çakır ile
yaşadığı diyalogla tüm futbolseverlerin gönlünde taht kurdu, Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ün tanımladığı sporcu özelliklerinin vücut bulmuş olduğunu
herkese gösterdi. Bu hareketinden önce de taraflı tarafsız tüm seyircilerin “temiz
stoper” olarak tanımladığı Semih, düzenli olarak oynamaya başladığı 2011-2012
sezonundan itibaren oyununu sürekli geliştirdi. İlk sezonunda acemiliğinden
dolayı 7 sarı kart görse de bir sonraki yıl 4 sarı kart, bu sezon ise sadece
Kayserispor deplasmanında sarı kart gördü. Yediği kartlardan bahsediyoruz ama
bu adam hiç mi kırmızı kart yemedi? Evet, profesyonel kariyeri boyunca kırmızı
kart görmedi. Bunun sebebi ise oynadığı daha doğrusu mevkisinden dolayı
oynaması gerekli olan basit futbol anlayışı ve soğukkanlılığı. Top rakip
futbolcudayken hamle yapacağı zamanı iyi ayarlamasıyla rakibe şuursuzca
dalmaktan kaçınıyor ve topu kapacağı en uygun zamanı ve pozisyonu
ayarlayabiliyor. Top rakipteyken işler bu şekilde olsa da açılan ortaları savuştururken
tekmeye kafa atarcasına girmesi bazen sakatlanmasına neden olabiliyor. 7 yıl
önce Semih alt yapıdayken Beşiktaş ile yapılan karşılaşmada Batuhan
Karadeniz’in tekmesi aklıma gelen en eski örnek ama gerek Galatasaray’da
gerekse Milli Takım’da bu tarz acı olaylar başına gelebiliyor Genç Semih’in.
Semih’in bu derece riskli pozisyonlara girmeye meyilli olmasından dolayı ailesi
bir dönem Semih’in her maçına sakatlanmaması için adak adıyormuş. Bu olay
hakkında Semih Four Four Two ile yaptığı röportajda şu açıklamayı yaptı: “Bir
ara sakatlanmadan bitireceğim her maç için adak adamaya başlamışlardı. Her
maçtan önce adak adıyorlardı. 30 maç oynadım, sakatlanmadım. Düşün ne kadar
zarara giriyoruz! Her maçtan sonra bir şey kesiyorlar. Para kazanmıyorum zaten!
Köyde dört beş tane büyük baş hayvanımız vardı, onları satıp kuzu alıyorlar.
Kuzular bitince bir tane daha büyükbaş hayvanı kuzuya çeviriyorlar! Neyse ki
bıraktılar artık.”
Yazımın
sonuna gelirken Semih Kaya’nın yıllara göre piyasa değeri değişimini aktarmak
istiyorum. 2011-2012 sezonu başında değer 400bin Euro iken sezon sonunda
değerini 4.5 Milyon Euro’ya çıkardı. Günümüzde ise piyasa değeri 8.5 Milyon
Euro olan Semih Kaya, ilerleyen yıllarda Galatasaray’dan giderse Türk Futbol
Tarihi’nin En Pahalı Oyuncusu olmaya aday. Bu arada Four Four Two’nun Şubat
sayısındaki Semih Kaya röportajını okumanızı şiddetle tavsiye ederim ve yazımı
bir dönem twitterda moda olan Semih Kaya geçilmez, Cimbom yenilmez! Sözü ile
bitiriyorum.
İTÜ Şehir ve Bölge Planlaması Öğrencisi
Mail adresi: mcolakoglu45@gmail.com
Twitter : @mrtcolakoglu
Son donemin en iyi Türk stoperi demişiniz hocam diger stoperlere haksizlik ettiğinizi düşünuyorum diğerlerini de bu incelikte incelerseniz sevinirim tarafsiz olalim :)
YanıtlaSiltabii hocam, hatta şu aralar favorim Ersan Gülüm ondan bahsetmek istiyorum yakın zamanda :)
YanıtlaSil