Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

21 Ocak 2014 Salı

YİNE, YENİ, YENİDEN……





Ne zaman tam Türk futbolu için bir iyileşme başlıyor desek yeniden bu şike mevzusu karşımıza geliyor. Birkaç gün önce yeniden başa döndük..  Yalnız bu mevzuda anlaşılmayan bir şey var.. Ne zaman şike mevzusu tekrardan alevlense her zaman Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe üzerinden alevleniyor.. Burada benim aklıma şu soru takılıyor: “Bu adam bu şikeyi kendine kendine mi yaptı ?.. Kesinlikle başkalarını suçlamak için bir yol aramak niyetinde değilim.. Ancak eğer ortada bir şike varsa bir tarafta bu parayı veren olduğu gibi, diğer tarafta da bu parayı alan olmalıdır. Yani bu durumda tek tarafın tek kişinin suçlu olması bana biraz garip geliyor. Sanki bu işi yapan adam kendi kendine yapmış, sanki bu işte bir bit yeniği var gibi. Eğer Fenerbahçe hakikatten suçluysa, gerçekten cezasını çekmeli. Ama alınan kararlar insanın içinde şüphe bırakır cinsten. Fenerbahçe bu yolda 2011-2012 yılında, bir önceki sezon şike olaylarına karıştığı için bir sezon Avrupa kupalarından men cezası aldı ve Fenerbahçe bu cezayı aldığında dava herhangi bir hükme bağlanmamıştı ama buna rağmen cezalandırıldı. Fakat daha sonra aradan bir sene geçti. 2012-2013 sezonunda Fenerbahçe’nin Avrupa Kupalarına katılmasına izin verildi ve Fenerbahçe gerçekten ciddi bir başarı elde edip Avrupa Ligi’nde yarı final oynayıp finali kıl payı kaçırdı. Ancak bu süreçte Fenerbahçe’nin UEFA’da süren bir davası vardı ve konu hala Fenerbahçe’nin geçen sezon Avrupa Liglerine katılmasını engelleyen şike konusuydu. Aynı zamanda Türkiye’de de devam eden bir şike davası vardı. Daha sonra geçen yaz UEFA davası sonucunda Fenerbahçe bu sene için tekrardan Avrupa Liglerinden men edildi. Her ne kadar CAS’ta tekrardan da görüşülse de, karar değişmedi ve Fenerbahçe bu sezon Avrupa Kupalarında yine yok. Daha sonra ise birkaç gün önce Türkiye’deki davanın neticesi açıklandı. Aziz Yıldırım şikeden dolayı hapis cezası aldı. Ancak durum hem UEFA’da hem Türkiye’de aynı. Cezalandırılan tek bir taraf var ne yazık ki bunun gibi çift taraflı bir suçta sadece bir tarafın suçlu bulunup, diğerinin hiçbir şeyden haberinin yokmuş gibi yapılması, mantık sınırlarını zorlayan bir durum. Bu sürecin nasıl işleyeceğini hep beraber göreceğiz. Çünkü ne Fenerbahçe’nin ne de karşı tarafın bu işten vazgeçmeye niyeti var. Herkes kendisinin haklı olduğunu düşünüyor ve ülkemiz şartlarını düşündüğümüzde bu olaylar biraz daha fazla gündemde kalacak gibi duruyor. Her şeyin siyasetle fazla fazla iç içe olduğu ülkemizde bu olayların bazı garipliklerle beraber ortaya çıkması nedeniyle, bu işlerle siyasetin ne kadar bağlantılı olduğu konusunda şüphe etmemek elde değil. Ancak umuyorum ki benim hissettiklerim, düşündüklerim yanlıştır ve siyaset sporun içinde bu kadar derin ve yoğun bir şekilde yer almıyordur. Ancak bu olaylar zinciri hislerim doğru olabileceğine yönelik ciddi izler taşıyor. Ne yazık ki...




Ertunç GÜZEL
İTÜ Makine Mühendisliği Öğrencisi
Mail Adresi: ertuncguzel@windowslive.com




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu