Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

22 Ocak 2014 Çarşamba

Ronnie efsanesi yoluna devam ediyor




Bilardonun sadece salonlarda duman altı bir spor olmadığını, mükemmel bir zeka, dikkat ve odaklanma isteyen, muhteşem dönüşleriyle bize futbolun kattığı zevki fazlasıyla katan bir spor olduğunu öğretmesiyle tanırız snookerı
    Geçtiğimiz hafta Londra’daki Alexandra Palace’da düzenlenen ‘The Masters’ turnuvasında sürpriz beklenmiyordu yine. Herkesin aklından Ronnie O’Sullivan’ın şampiyon olacağı geçse de nam-ı diğer The Rocket’ın muhteşem vuruşlarını,  Shaun Murphy’nin  "triple"ını tamamlamaya çalışmasını, Judd Trump’ın hevesli bir çocuk gibi hızlı, odaklanmamış ama tam yerini bulan vuruşlarını, Neil Robertson’un ifadesiz yüzünü ve sahaya bağlanmış ruhunu ve daha fazlasını izlemek için ekran başına geçecekti herkes.
   Turnuva başlamadan önce Ronnie dünya sıralamasında 24. sıradaydı. Bu bilgi sizi biraz şaşırtmış olabilir fakat sebebi farklıydı. Ronnie çocuklarının okul taksidini ödemekte zorlandığı için artık sadece arada sırada turnuvalara gireceğini söylemişti. Artık bazı turnuvalarda yer almaması sebebiyle dünya sıralamasında aşağıya doğru iniyor ama girdiği zaman şampiyon olmasını o kadar iyi biliyor ki tekrar yukarı çıkıyor hemen.
   Diğer favorilerden Neil Robertson ilk maçını dünya 11 numarası Mark Allen’a karşı oynayacaktı ve çoğu otoriteye göre Neil zorlanmadan turu geçecekti  fakat bütün maç başabaş giden iki taraftan Neil Robertson yeteneğiyle ön plana çıkarak maçı 6-5 kazandı.
   Judd Trump ise büyük bir sürpriz yaşattı bize ve Marco Fu’ya elenerek turnuvaya erken veda etse de 10. oyundaki 147-0’lık oyununu bir seri olarak yapmasa da sahte bir 147lik serisi izletti bize.
   Mark Selby, Ronnie O’Sullivan, Shaun Murphy ise zorlanmadan üst tura atladılar fakat John Higgins’in Stuart Bingham’ı elemesi ise ilk tur için güzel bir seyir oldu bize.
   Çeyrek finalde ise bizi müthiş bir maç bekliyordu. Maçın adı ise Mark Selby-John Higgins idi. İlk oyunu John Higgins alsa da arkasında Mark Selby üç oyun birden alarak oyuna baskınlığını koymuştu. 101-12, 98-0 gibi oyunlar alan Mark yine de rakibini oyundan düşüremedi ve John Higgins 4 oyun birden alarak daha ölmedim mesajını verdi.  Mark ise tecrübesi ve İngiliz olmanın verdiği soğukkanlılıkla arka arkaya 3 oyun kazanarak maçı 6-5 kendi lehine çevirerek kazandı. Bu geri dönüş muhteşem bir dönüş olarak tarihteki yerini çoktan aldı bile.

  Yarın finalde pek bir sürpriz olmadı. Shaun Murphy, Mark Selby karşısında 6-1'lik bir mağlubiyete uğradı.Bu performans  eski direncini kaybettiği yönündeki söylentileri doğrular nitelikteydi. Snooker’ın şişman oğlanının yaşı 32 ve önünde yine birçok şampiyona var ve kazanacağı kupalar onu bekliyor. Diğer bir yarı final maçında ise Ronnie, Stephen Maguire karşısında 6-2'lik galibiyet aldı. Ronnie maç genelinde oyuna skor olarak damga vuramasa da son oyunda 129’luk bir seri yaparak maçı yine ‘Rocket’ gibi bitirdi.




















Bildiğiniz gibi final maçları heyecanın dorukta olduğu maçlardır. Seyirciler ayrı bir heyecan içinde olur. Oyuncular ise kazanmak üzere oldukları birincilik kupasını düşünmektedir. Geceleri gözlere uyku girmez, bir sonraki günün planlarını kurarlar hep. Snooker gibi bir oyunda hataya tahammül yoktur ve yapılacak bir hata oyunu diğer oyuncuya verebilir. Final maçının geldiği gün herkes maçın favorisi olarak Ronnie’yi görüyordu ve o kimseyi yanıltmadı. Mark ne kadar konsantre olmuş olsa da karşısında bir snooker efsanesi vardı ona karşı bir şey yapmak neredeyse imkansızdı. Ronnie çok kolay bir maç çıkararak 10-4’lük bir galibiyet aldı ve Masters 2014’ün şampiyonu olarak adını bir kere daha yazdırdı tarihe.


























Snooker’ın altın çocuğu, nam-ı diğer The Rocket.




İrfan Can KARACAN
İTÜ Ekonomi
Mail adresi: karacanirfancan@gmail.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu