Son Yazılar

Futbol

basketbol

diğer sporlar

15 Ocak 2014 Çarşamba

Bi'haberlere NBA Giriş Dersleri


 Merhaba arkadaşlar köşemde daha çok NBA yazıları yazacağım. Zaten adını  duymayan kalmadı, Lebron James, Michael Jordan, Kobe Bryant gibi daha nice  dünyaya mal olmuş sporcuları çıkaran global bir ligden bahsediyoruz. Ama insanlara daha derin sorular sorduğunuzda maalesef çok fazla fikirleri olmayabiliyor. Mesela 30 takımın birbiriyle nasıl 82 maç yaptığı yada Oklahoma City gibi küçük bir şehrin nasıl ligin en yetenekli kadrolarından birine sahip olduğu gibi soruların cevapları elbette bu göze çok batmayan ayrıntılar da saklı. O yüzden  ilk yazımı daha çok analiz ağırlıklı bir yazı olarak yazmayı tercih ettim. Fazla anlaşılmayan draft, fikstür, maaş bütçesi gibi olayların yanında bilinen şeylere de değineceğim. Burdaki amacım ligin genel mantığını anlatmak. En basit haliyle başlayalım.

Takımlar

Öncelikle NBA Amerikalıların 1946’da 11 takımla başlattığı bir ligdir. Lig sonradan büyümüş ve takım sayısı 30’a çıkmıştır. NBA kurulduğunda toplam değeri 5 milyon dolar iken şu an 200 milyar doları aşmış spordaki en önemli global güçlerden birisidir. İlk 10-11 yılında sadece beyazların oynayabildiği ligde 1958’den sonra siyahi oyuncuların da oynamasına izin verildi. Gelelim takımlara: NBA’de şu an 30 takım olduğunu söylemiştim. NBA’de takımlar  kendi aralarında önce Doğu-Batı diye konferanslara ayrılır, daha sonra da konferanslar kendi  içlerinde gruplara ayrılır. Bu ayrımın yapılmasının nedeni ise Amerika’nın çok büyük bir kıta olması sebebiyle uçak seyahatlerinin en verimli şekilde yapılmak istenmesidir. Takımlar birbirlerine en yakın yerlerde oynayan 6 takım göz önüne alınarak gruplanır. Takımlar aşağıdaki gibidir.




Fikstür ve Normal Sezon

NBA’den bahsedince bir diğer kafa karıştıran konu ise fikstür meselesidir. Takımlar bir sezonda 82 maç oynarken, bu maçların nasıl bir düzende oynandığı ya da hangi takımın hangi takımla kaç kez karşılaştığının neye göre yapıldığı genelde pek anlaşılmaz. Ama aslında basit bir mantığı var. Aynı gruptaki takımlar aralarında 4 kez, aynı konferanstaki takımlar da aralarında 3 veya 4 maç oynar, farklı konferanstaki takımlar ise aralarında sadece 2 maç oynarlar. Yani bir takım kendi konferansındaki takımlarla toplam 52 maç oynarken, kendisinden çok daha uzak şehirlerde olan farklı konferanstaki takımlarla sadece 30 maç oynar. 82 maçlık periyot NBA’de regular season yani normal sezon olarak tanımlanır. Normal sezonda kendi konferansında ilk 8’e kalmayı başaran takımlar Play-Off'lara katılmaya hak kazanır.

Play-Offlar


Evet Play-Off'lar yukarıda da söylediğim gibi takımlar kendi konferansında ilk 8’de yer alır veya kendi grubunu lider tamamlarsa Play-Off’a  katılmaya  hak kazanır. Play-Off'larda konferanslar önce kendi aralarında eşleşiyorlar. Play-Off'larda takımların oynadığı seriler 7 maç üzerinden oynatılıyor . 4 maç kazanan takım bir üst tura çıkma şansına sahip oluyor. Eşleşmeler ise 1.tur için şöyle(1-8,2-7,3-6,4-5) şeklinde. Konferansta ilk 4’e kalan takımlar 7 maçlık serilerde saha avantajına sahip.2.turda ise (1-8)’in galibiyle (4-5)’in galibi,(2-7)’nin galibi ile de (4-5)’in galibi eşleşiyor. Bu serilerin galibi de konferans finalinde tekrardan bir 7 maçlık seri oynuyor. Bu eşleşmelerin hepsinden galip çıkan takım kendi konferansını şampiyon tamamlayıp NBA Finali’ne gidiyor. Doğu ve Batı Konferanslarının şampiyonları 7 maçlık serisine NBA Finali deniyor. Bu seriyi kazanan takım sezonu şampiyon bitirmiş sayılıyor. Yukarıdaki 2012 Play-Off'larını resmen özetleyen resim bunun daha rahat anlaşılmasını sağlayabilir.

Saha avantajı olayı ise şöyle:  7 maçlık serilerde saha avantajına sahip olan takım ilk 2 maçı kendi evinde,diğer 2 maçı deplasmanda,5.maçı kendi evinde,6.maçı deplasmanda ve en son olarak da 7.maçı kendi evinde oynuyor. Yani aslında saha avantajını sembolize eden olay 7.yani en kritik maçın kimin evinde oynanacağı.

Draft Sistemi ve Maaş Bütçesi

Bir diğer kafa karıştıran konu da Draf sistemi ve takımların maaş bütçeleri. Lebron James kariyerine neden Cleveland’da başladı? Los Angeles şehri çok zengin değil mi Real Madrid gibi bütün yıldızları toplayamaz mı gibi sorular birçok basketbolseverin aklına geliyordur. NBA bu açıdan diğer liglere göre çok daha adaletli.

               

İlk başta Draft sisteminden bahsetmek istiyorum. NBA’de  20 yaşın altındaki oyuncuların lige gelebilmesi için NBA Draft’ına katılma koşulu vardır ve oyuncular kafalarına göre kontrat yapamazlar. 20 yaşın altındaki bir oyuncu bir takımdan  en fazla 4 yıl için 22 milyon dolar alabilir o da Draft’ta ilk sıradan seçilen oyuncudur.Draft’a gelince NBA Draft’ı NBA’de bir önceki sezonu kötü geçirip sonlarda bitiren takımların daha çabuk toparlanması ve gelecekte yukarılara oynayabilmesi için geliştirilmiştir. NBA Draft’ında her takımın 1 tane 1. tur 1 tane de 2.tur seçim hakkı vardır.1.tur’un ilk 14 sırası Draft Lottery dediğimiz lotaryada belli oluyor. Lotaryada takımlar normal sezon derecelerine göre her takımın ilk 3’te seçmek için bir olasılığı var.Sezonu son sırada bitiren takım mesela %64 ilk 3 sıradan birini mutlaka kapar. Ama şansının bu kadar çok olması seçeceğinin kesin olacağı anlamına gelmiyor. Bazen ligi sonuncu bitiren takım 4.sıraya kadar draftta yer alır. Bunu yukarıdaki grafikte daha detaylı görebilirsiniz. Diğer sıralamalar ise lotaryaya katılmıyor yani  14-30 arası ise Play-Off’a kalan takımların normal sezon sıralamasına göre belirlenir. 2.tur ise tıpı 1.turdaki 14-30 gibi takımların normal sezon derecelerine göre sıralanıyor. Kötü takım daha yüksekten seçiyor. Bu sistemi genel olarak özeetlersek yukarda da dediğim gibi amaç daha küçük,mali açıdan çok cazip gelmeyen şehir takımlarının yukarıya oynamasını sağlamak. Son olarak da eklemek istediğim şey takımlar kendi draft haklarını belli bedeller karşılığında başka takımlara verebilir. Ama bunun da belli bir sınırı var. Draft kuralına göre her takım en az iki senede bir 1.tur Draft hakkını kendi elinde tutmak zorunda.

Maaş bütçesi de madalyonun bir diğer yüzü. NBA, New York-Los Angeles gibi büyük şehir takımlarının para kaynaklarının sınırsız olduğunu bildiği için her takımın belli bir maaş bütçesi olması gerektiğini belirlemiş ve bu konuda önlemler almıştır. Maaş bütçesi(salary cap) kurallarına göre bir takımın yıllık toplam maaş bütçesi 60 milyon doları geçmişse o takım sadece serbest oyuncu piyasasından bir oyuncuyu alamıyor. Serbest olan kaliteli oyunculara kontrat önerme hakkı bunun altında kalan ve önerdiği kontrat için yeterli boşluğa sahip olan takımlar oluyor. Takımlar 60 milyon doları geçse de kendi oyuncularıyla yeniden kontrat imzalayabiliyorlar. Ama bunun da tabi bazı bedelleri var. Eğer maaş tutarı 70 milyon doları geçerse takımlar bir de bunun yanında NBA yönetimine bir lüks vergisi ödüyor. Toplanan bu vergiler ise 70 milyon sınırını geçmeyen takımlar arasında paylaştırılıyor.

Mesela New York Knicks’in maaş bütçesine göz atalım. Aşağıda gördüğünüz gibi New York Knicks bu sezon için oyuncularına toplam 87 milyon dolar ödeyecek. Bu da maaş bütçesi sınırını 27,lüks vergisi sınırını da 17 milyon dolar aştıklarını gösteriyor. Lüks vergisini aştıkları için Knicks ek olarak yaklaşık 25 milyon dolarlık bir para daha ödeyecek. Bu oranlar biraz karışık ama ne kadar geçerseniz vergi oranı o kadar da artıyor. Mesela Brooklyn Nets gibi 100 milyon dolarlık bir takım kurarsanız 30 milyon dolar geçtiğiniz için ayrıca 83 milyon dolar da lüks vergisi ödemek zorunda kalırsınız.

                                

Transfer

NBA’de oyuncu transfer etmek maalesef Türkiye Futbol Ligi’ndeki kadar basit değil. Bir takım bir oyuncuyu sadece 2 yolla transfer edebilir. 1)O oyuncu serbesttir yani hiçbir takımla kontratı yoktur ve kontrat önermek isteyen takımın yeterli maaş bütçesi boşluğu vardır.Bunu zaten yukardaki maaş bütçesi konumuzda anlatmıştım.Gene de bir örnek vereyim burada: Mesela Lebron James’i transfer etmek isteyen bir takım James’e yıllık 15 milyon dolar önermek istiyorsa o 60 milyon dolarlık sınırın en az 15 milyon dolar altında olmalı.
2. yol ise başka bir takımla takas yapmak. Bu da önemli konulardan birisi. NBA yönetimi gene adaleti ön planda tutarak takaslarda belli sınırlamalar getirmiştir. Bu sınırlamalara göre bir takım hangi oyuncuyu  veya oyuncuları takas etmek istiyorsa o oyuncuların aldığı maaşlara eşit olan kendi oyuncularını göndererek alabilir. Bunu şöyle açıklayabiliriz. A oyuncusu bir takımda 5 milyon dolar alıyorsa A oyuncusunu yollayan takımın karşı takımdan da o civarda ücret alan bir oyuncuyu alması gerekiyor. Tabi bunun belli istisnaları da var. Mesela bir takımın belli bir maaş bütçesi boşluğu varsa o takım bu boşluğu kullanıp takaslarında esnek olabilir. 10 milyon dolar boşluğu olan bir takım 1 milyon dolar alan bir oyuncuyu yollayıp karşılığında 11 milyon dolar kazanan bir oyuncuyu alabilir. Takas konusu aşağı yukarı böyle eklenebilecek en son şey ise her takımın istediği zaman takas yapamaması. NBA  Draft’ın başlangıcından Play-Off'lardan 2 ay önceye kadar takımlara takas etme imkanı veriyor. Play-Off'ların başlamasına 2 ay yani Şubat ayından sonra takımların takas yapması yasaklanıyor.
Bu yazımda NBA ile ilgili kafa karıştıran konuları aydınlatmak istedim,umarım okurlarımızı aydınlatabilmişimdir, sağlıcakla kalın.





Yusuf EKİZ
İTÜ Bilgisayar Mühendisliği
Mail adresi: yusuf.1903@hotmail.com






2 yorum:

  1. Kafamdaki bütün soru işaretleri gitti. Çok güzel bir yazı olmuş,teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Harika bir yazı olmuş, diğer birçok sayfa da kafa karıştırıcı bir şekilde anlatıyorlardı ama sizin yazınız çok açıklayıcı. Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Murat Çolakoğlu Murat Çolakoğlu