Hayal kuruyorum da bazen, bir
takım çalıştırıyorum; yerli oyuncuları milli takımın bel kemiği, yabancıları
dünya yıldızı, kulübüm devlet bankasının kulübü, oyuncu transferlerimden
neredeyse vergi alınmıyor… Daha ne isteyebilirim ki? Biraz daha düşünüyorum:
benim bu istediğime sahip biri var şu anda, Vakıfbank voleybol takımının
başında: Giovanni Guidetti.
2006’da Almanya Bayan Voleybol Milli Takımının başına geçen
Guidetti, nam-ı diğer Gui, daha önceleri
İtalya’da çeşitli takımlar çalıştırmış, Spezzano takımını şampiyon olarak 1.
Lig'e çıkarmak gibi emek ve başarı isteyen fakat fazla ses getirmeyen başarılar
kazanmış, Almanya Bayan Voleybol Milli Takımıyla yakaladığı istikrarla dikkat
çekip 2008’de geldiği Vakıfbank’la son iki yıldır Türkiye ve Dünya voleyboluna
damga vurmuştur. Şüphesiz ki, şu anda Guidetti’nin kariyerinin zirve
noktalarını yaşadığını söyleyebiliriz. Bunun
en büyük kanıtı da Vakıfbank Voleybol Takımı’nın son oynadığı GS Daikin maçıyla
birlikte tam 72 maçlık bir galibiyet serisi yakalamış olmasıdır. Bu süre içinde
1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 1 kulüpler arası Dünya şampiyonluğu, 1 Türkiye Ligi şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası ve 1 de Türkiye Süper Kupası şampiyonluğu
kazanmıştır. Böyle bir seri, hangi ülkede hangi spor dalında olduğu önemli
değil, yakalanması çok zor bir seri. Eğer voleybol Türkiye’de popülaritesi bu
kadar az bir spor olmasaydı ya da böyle bir başarı futbolda kazanılmış olsaydı
ülkede yer yerinden oynar, aylarca hatta yıllarca bunu konuşuyor olurduk.
Bir voleybol sever olarak bu duruma tabi ki
üzülüyorum fakat yapılabilecek pek bir şey yok. Başarı tabi ki takdir edilmeli
fakat devlet destekli müessese kulüpleri yerine kazanç sağlamadıkları halde
amatör branşlara yatırım yapan spor kulüplerine aynı imkânlar sağlansa bu tarz
başarılar daha çok ses getirebilir ve daha fazla sporsever tarafından takdir
görebilir.
Vakıfbank
takımının kadrosuna bakıldığında, takımın başka bir antrenörle de bu başarıları
yakalayabilecek güçte olduğu rahatça görülebilir. Fakat Guidetti’nin en önemli
özelliği çok sıkı antrenman yapması ve kadrosunu her bir oyuncusunu kullanacak
şekilde hazırlaması. En kritik anlarda yaptığı oyuncu değişiklikleriyle
kazandığı maçlar da onun farkını ortaya en iyi koyan özelliği. Kadrosundaki her
bir oyuncudan bu denli fazla verim alabilmek her hocanın yapabileceği bir iş
değil.
Antrenörlük
meziyetlerinin yanında kişisel özellikleri de bu başarının gelmesinde
azımsanmayacak yere sahip tabii ki. Ama kişiliğini bu kadar övebilir miyiz orası
koca bir soru işareti. Kendi hırsını takıma geçirebilmek önemli bir antrenör
özelliği fakat fazla hırslı kişiliği, kazanmak için her yolu denemesi yakından
tanıdığımız Fatih Terim’i anımsatmakta. Kendisine, başarılarını da göz önüne
alırsak İtalyan voleybolunun Fatih Terim’i demek pek de yanlış olmayacak
sanırım. Aşağıdaki görsel buna güzel bir örnek. Gui’nin 2010-2011 sezonu
şampiyonluk serisinde Fenerbahçe taraftarı ve teknik kadrosuna yaptığı el
hareketi ve sinyor Terim’in “onu çekme bunu çek” söylemi, antrenörlerin hırslı
yapılarının bazen ahlaklarının önüne geçebildiğinin bir göstergesi.

Hazır Terim’le bağlantısını kurmuşken Guidetti ve voleybol
milli takımımızdan da bahsedelim biraz. Guidetti, geçtiğimiz Avrupa Şampiyonası
sonrası Almanya ile olan sözleşmesini bitirip İtalyan Milli Takımının başına
geçti. Bizse daha öncesinde şu anda GS Daikin’in de antrenörlüğünü yapan
Massimo Barbolini’yi takımın başına getirdik. Son yıllardaki en kötü Avrupa Şampiyonası derecemiz de gösterdi ki, bu çok yanlış bir seçim oldu. Neden milli
takımımızın başına Türk voleybolunu bu kadar yakından tanıyan bir antrenörün
gelmediği başka bir soru işareti. Burada İtalya’nın Dünya Şampiyonası'na ev
sahipliği yapacak olması, İtalya Voleybol Federasyonu’nun yüksek teklifi ve
bizim federasyonun biraz pasif kalması etkili olmuş olabilir. Her ne kadar
kişiliğini sevmesem de Türk milli takımının başına geldiği takdirde bizi birkaç
seviye atlatacağı kesin gibi.
Vakıfbank
galibiyet serisini ne kadar sürdürür, Guidetti milli takımımızın başına geçer
mi, hem çok başarılı hem de çok ahlaklı spor adamlarının sayısı ne zaman
artacak bunları bilmiyoruz. Ama bir gerçek var ki; şu anda ülkemizde 72 maçlık
bir galibiyet serisi yakalamış bir antrenör ve takım var ve biz sporseverler
bunun değerini bilmiyoruz. Tekrardan tebrikler Vakıfbank, tebrikler Guidetti !
Umarım kazandığınız başarı bir gün hak ettiği değeri görür ve daha fazla
sporseverin salonlara gelmesine vesile olur.
OĞUZ KAAN DEMİR
İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği
Mail adresi: k.oguzdemir@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder