Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi D Grubu'ndaki zayıf olarak
lanse edilen rakibi RSC Anderlecht’in kuruluşu 1908 yılına dayanıyor. Kulüp
ismindeki RSC, Royal Sporting Club anlamına geliyor. 33 lig şampiyonluğu ve 9
Belçika Kupası’yla Belçika’nın en başarılı kulübü durumundalar. Avrupa’nın da
gedikli takımlarından Anderlecht. 70’li yıllara damga vurmuş olan Brüksel
bölgesi takımı tarihinde 5 Avrupa Kupası kazanıp ( bunlar 76’ ve 78’ yıllarındaki
Kupa Galipleri Kupası ve UEFA Süper Kupası, üstüne 83’ yılındaki UEFA Kupası
zaferleri), sayısız çeyrek final, yarı final ve final görerek tek başına bizim
bütün ülke spor tarihini talan edecek cinsten başarılara sahip.
Kısa bir not olarak; 83-87 yılları arasındaki
başarılarındaki en büyük pay sahibi Şifo Mehmet’in Şifo lakabını aldığı
Anderlecht efsanesi Enzo Scifo. Scifo o dönem genç yaşına rağmen yıldızlaşarak
Avrupa’nın önemli kulüplerine transfer olmuş ve adından söz ettirmiş.
Anderlecht’in şu anki politikası da bu yönde. Son 10 yılda yetiştirdikleri en
bilindik ve başarılı oyuncular; Maarten Martens, Cheik Tiote, Vincent Kompany
ve son olarak Everton tarihinin en pahalı transferi ünvanını kazanan Rumelu
Lukaku. Bu futbolcular Anderlecht’ten ayrıldıklarında henüz 20-21
yaşlarındalardı. Buna rağmen Anderlecht bu 4 transferden toplam 35 milyon Euro
kazandı. Galatasaray’da ise transferden para kazanamama alışkanlığı son hız
devam ediyor. Hala Arda Turan diyoruz, savunuyoruz ne yazık ki. Küçümsediğimiz
el oğlu her transfer döneminde bir yıldızını güzel meblağlara gönderiyor, yeni
gençler için, sportif başarı için harcıyor aldığı parayı. Giden yıldızın yerini
de altyapıdan çıkarılan oyuncularla dolduruyor ve yepyeni yıldızlar doğuruyor.
Eğer büyük paralar ödeyip Dünya standartlarında oyuncular alamayacak
durumdaysanız yapabileceğiniz en iyi iş bu. Dünya üzerinde bunu en iyi başaran
4-5 kulüpten birisi Anderlecht. Komşusu Ajax kadar olmasa da Avrupa futbolunu
en iyi şekilde besleyen kulüplerden birisi.
Mor beyazlıların başına 6 yıldır kulüpte yardımcı teknik
direktörlük yapan Besnik Hasi geçti. 2014 Mart’ında eski İstanbulsporlu oyuncu
John van den Brom’un kovulmasıyla Hasi için doğru vakit geldi ve takımı
devraldı. Hasi’nin şu anki kadrosu da önceki yıllardaki politikanın bir örneği
durumunda. Tecrübe ile gençliğin enerjisini en iyi şekilde kullanmayı
başarıyorlar. İlk 11’lerinde 33 yaşında veteran da var 16 yaşında çocuk da. Kaptan
Silvio Proto 2005 yılından beri kaleyi koruyor. 31 yaşındaki kaleci takımın tecrübeli
isimlerinden. Sol bek, stoper mevkiinde 33 yaşındaki Olivier Deschacht görev
yapıyor. Anderlecht altyapısından yetişmiş bir oyuncu Deschacht ve 1 Şubat 2001
tarihinden bu yana A takımda forma giyiyor. Sadakat, hırs, mücadele ve tecrübe
bu adam için biçilmiş kaftan. Defansın göbeğinde 24 yaşındaki Bram Nyuntick ve
20 yaşındaki Kongolu Chancel Mbemba forma giyiyor. Özellikle Mbemba
potansiyeliyle birkaç ay önce 7.5 milyon Euro karşılığında West Ham United’a
transfer olan Kouyate’nin yokluğunu aratmayacak gibi. Sağ beke de evrilebilen
versatil bir oyuncu Mbemba. Deschacht stoper, Mbemba sağ bek oynadığı
zamanlarda sol beke 24 yaşındaki Fabrice N’Skala geçiyor. Deschacht sol beke
döndüğünde N’Sakala sağ beke geçiveriyor. Defans hattında çok sayıda çok yönlü
oyuncu olması Besnik Hasi’nin savunmasını rahatlatıyor.

Takımın kanatları ise radara denk gelse uzun süre ehliyet yüzü
göstermeyecek cinsten hızlı. Sağda 21 yaşındaki Honduraslı Andy Najar, solda 20
yaşındaki Ganalı Frank Acheampong ligde kanatları koridor etmeye başladılar
bile. İkisinin de bitiricilik ve orta açma yetenekleri zayıf fakat çizgiye
indiklerinde her takımın başını yakabilecek cinsten kanat oyuncuları. Najar’ın
yedeği 24 yaşındaki sağ açık – forvet Gohi Bi. Bu sezon daha fazla süre almaya
başlayan Gohi Bi hocanın gözüne girmeye çalışıyor ama Najar ve forvet
oyuncularının gelişiminden ona pek sıra gelmeyecek gibi. Bir diğer genç yıldız
ise 20 yaşındaki Nathan Kabasele. Sağ açık – Forvet – Sol açık oynayabilen,
versatillikte sınır tanımayan genç yıldız iki ayağını da harika kullanabilmesi
sayesinde hem çok rahat forma şansı buluyor hem de oynadığı her mevkiinin
hakkını veriyor.
Forma mücadelesinin
iyice kızıştığı bir diğer bölge ise forvet hattı. 2008’den beri forveti
kimselere kaptırmayan Matias Suarez’in tahtı yavaş yavaş düşüyor. Genel
santrafor anlayışından uzak bir kimliği var Suarez’in. Tekniği çok yüksek,
topla oynamayı seviyor ve takımda içe kat eden kanat oyuncuları varsa sağı solu
çok iyi besliyor. Yeri geldiğinde uzaktan bayıltır, kaleciyi yakalarsa şık
aşırtır. Yıllardan beri Anderlecht taraftarının gözdesiydi ama şimdi onun
yerinde bambaşka bir adam var; Aleksandar Mitroviç. Geçen sezon Partizan’dan 5
milyon Euro’ya transfer olmuştu Mitroviç, ki bu rakam Anderlecht için gayet
yüksek bir meblağ. Galatasaray – Anderlecht maçının olduğu gün 20 yaşına
basacak olan Mitroviç 1.89 boyunda ve çift ayaklı bir yırtıcı. Uzun boyuna
rağmen yüksek hızı ve Sırp olmasından mıdır bilinmez soğukkanlılığıyla muazzam
bir bitirici. Geleceğin yıldız forvet adaylarından birisi olan Mitroviç bu
sezona 6 maçta 4 gol 1 asistle girerek beklentileri iyice yükseltti zaten. Suarez kadar olmasa da tekniği yüksek ve
fırsatçılığı ona pozisyon yaratıyor. Anderlecht’in hızlı kontralarında da
kanatlar onu gözüne kestiriyor her zaman. Kanatlardan gelen yüksek ortalara çok
rahat zıplayarak cezayı kesebiliyor bu yüzden rakip beklere çok iş düşüyor
Anderlecht karşısında. Galatasaray’a da selam olsun buradan…
Anderlecht dışarıdan bakıldığında çok genç, çok tecrübesiz
görünse de bu oyuncular yıllardır birlikte oynuyorlar ve birbirlerini çok iyi
tanıyorlar. Harika öngörülerle hazırlanmış bir sistemin meyveleri bu çocuklar
ve her geçen gün daha da gelişiyor, büyüyor, tecrübe kazanıyorlar. Şampiyonlar
Ligi tecrübesi yok tabii ki bu çocukların ama kendilerini gösterebilecekleri en
güzel yer de Şampiyonlar Ligi. Onların bu mücadelesi Galatasaray’ın işini
zorlaştıracaktır. Çok küçümsüyoruz Anderlecht’i yapmayalım, etmeyelim,
eylemeyelim…
Tufan Demir
tufan.demirr@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder