Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi macerası yarın(16 Eylül)
itibariyle başlıyor. Roberto Mancini döneminde olan kadro ve taktik
bilinmezliği Prandelli döneminde devam etmiyor gibi görünse de yarın sahada
yabancı sınırlaması olmamasından dolayı şimdiye kadar gördüğümüz Galatasaray
11’inden farklı bir 11 sahada olacak. Şimdi bunu bir kenara bırakıp rakibimiz
Anderlecht’ten bahsedelim.
Anderlecht, Prandelli ve Chedjou’nun da belirttiği gibi genç
bir takım ve başarıya aç görünüyor. Belçika Ligi’nin Süper Lig’den erken
açılmasından dolayı rakip oyuncuların kondisyonu Galatasaraylı oyuncularınkine
nazaran daha yüksek olacağı bilindik bir şey. Bu yüzden Galatasaray’ın maçın
ilk yarım saatlik kısmında seyirci desteğini de arkasına alarak gol ya da
goller bulması gerekiyor. Bu sayede her ne kadar yetenekli olsa da tecrübesiz
olan Anderlecht oyuncularının direncini kırmayı başarır. Aksi takdirde ise
dakikalar ilerledikçe kondisyonu düşen oyuncularımızdan dolayı Anderlecht orta
sahayı rahatlıkla geçer ve istediği pozisyonları üretmeye başlar. Her ne kadar
Muslera 3 resmi maçtır gol yemiyor, Chedjou defansta sağlam görünüyor olsa da,
Anderlecht takımı ceza sahası içinde Mitroviç ile etkili olabilir. Mitroviç
ayaklarına hakim olmasının yanı sıra 1.87’lik boyuyla da savunmayı hava
toplarında tehdit edebilir. Prandelli’nin bek tercihine göre hücuma çıkmayı
seven beklerimiz, Telles, Tarık ve Veysel’in kanatlardan etkili olan Anderlecht
karşısında savunmada etkili olamaması durumunda kanatlardan tehdit
edilebiliriz.
Yarınki maçta Prandelli’nin ilk 11 tercihi çok önemli.
Eskişehir maçında ceza sahasında etkili olmaya çalışan Dzemaili’nin ilk 11’de
olması gerekli. Aynı mevkide oynadığı Selçuk ve Melo’ya göre daha hücumcu
kimlikte oynayan Dzemali, Galatasaray’ın ileride çoğalmasını sağlayabilir. Yine
aynı şekilde ileride top tutma özelliği ile Pandev, süre alırsa Galatasaray’ın
hücumda çeşitli varyasyonlar yapmasını sağlar. Ayrıca Burak Yılmaz’ın ileride
yalnız kalması engellenmiş olur. Bu maçta benim ilk 11 tercihim Muslera; Tarık,
Semih, Chedjou, Hakan; Melo, Dzemaili, Selçuk, Sneijder; Pandev, Burak
şeklinde. Maçın gidişatına göre Sneijder - Bruma, Pandev - Olcan değişiklikleri
olabilir. Bruma’nın yorulmuş defansı açma, forvetlere alan yaratma
özellikleriyle daha etkili olacağından yanayım. Hücumda sadece Burak Yılmaz’ı
defansın arkasına kaçıracak şekilde uzun toplar kullanmaktan ziyade çeşitli
stratejiler ortaya koyulursa pozisyon bakımından Galatasaray taraftarı tatmin
olur.
Savunma konusunda ise, bekler hücuma çıktığında, duruma göre
orta sahalardan gereken savunma katkısı çok önemli. Bekin açığını stoperin
kapatmaya çalışması durumunda ceza sahası içinde topu savuşturacak bir
anlayışta olunması gerekmekte. Rakip oyun kurmaya çalışırken veya bekleriyle
hücuma çıkarken, orta sahada sağ ve sol iç merkezdeki oyuncuların baskısı çok
önemli. Bu baskı düzgün ve düzenli bir biçimde yapılırsa, rakip atakları
başlamadan biter hatta hızlı hücumlarla gol gelebilir.
Uzun lafın kısası Prandelli kafasındaki sistemi başta Selçuk
İnan olmak üzere sahadaki oyunculara aktarırsa, Galatasaray ilk maçından 3
puanla ayrılır. Dileğimiz formsuz oyuncularımızın form bulmasından ve
Muslera’nın 3 resmi maçtır gol yememe
serisini 4’e çıkarmasından yana, başarılar Galatasaray.
Murat Çolakoğlu
mcolakoglu45@gmail.com
Twitter : @mrtcolakoglu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder