Samet Türkmen Anısına...

İnanın yazıma nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Bu benim ilk yazım ama nasıl başlayacağımı bilememem ilk yazım olmasından değil yaşadığım duygu yoğunluğunu kelimelere dökmekte zorluk çekmem yüzünden. İsterseniz ilk olarak Samet Türkmen kardeşimizin kendi cümleleriyle başlayım yazıma ;

‘’ Uludağ Üniversitesi Hemotoloji bölümünde tedavi görüyordum şampiyon olduğumuz sene ve kan alıyordum 2 haftada bir. Son maç olan Karabükspor maçı Pazar günü ve Pazartesi kesinlikle kan almam gerekiyor yoksa baygın halde olacağım.

Durum böyleyken Perşembe günü kontrolümden önce doktora gittim. Perşembe bildirince ertesi gün kan veriyorlardı. Şampiyon olacağımız için oradan karayolu ile Trabzon'a kutlamalara gidecektik. Pazartesi Bursa'da olmayacağız yani .

Orta yaşlı bir doktor vardı odada. Durumu söyleyince "Vayy be" dedi ve şaşkınlık ifadesi belirdi yüzünde. Ne oldu doktor bey diye sordum ve şunu dedi "Sen bugün en son gelensin" Anlamadım nasıl yani gibisine şeyler deyince ben : "Senden önce 8 tane Trabzonsporlu geldi burada tedavi olan ve aynı şeyi istedi. Sen de 9.oldun, ben olur demesem bile hepsi gidecek zaten Karabük'e dedi " 

Anlatabildim umarım.

Unutmadan, birçok defa izin veren annem bu sefer hasta hasta gitme dedi ve beni maça göndermedi.

Hep derler Trabzon’da önce din sonra Trabzonspor gelir diye. Her Trabzon’a adım atan, orada kısa bir süreliğine bile olsa bulunan hemen farkına varır durumun gerçekten böyle olduğunu. Sadece futbol şehri değil aynı zamanda hayatı da yönlendiren bir olgudur Trabzonspor.

          İşte futbol bizde böylesine bizden bir parçaymışçasına gibi olunca aynı yola baş koyduklarımızı kaybedince çok daha derinden etkileniyoruz. Samet 26 yaşındaydı ve lösemi hastasıydı. Fakat o asla saklamadı hastalığını, aynı Kazım Koyuncu gibi hep dalga geçti hastalığıyla üzerinden espriler yapıp eğlendirdi herkesi ve hep güçlü kalmaya çabaladı hastalığı karşısında. Üzülüyoruz çünkü en az bizim kadar hatta bizden fazla onun hakkı vardı adaletin tecil ettiğini görmeye. Bizden daha çok hak ediyordu 2010-2011 şampiyonluğunu kutlamayı. Şimdi bana kızmasın Fenerbahçeli taraftarlar, unutulmasın ki hiçbir Trabzonsporlu'nun meselesi ne Fenerbahçe’yle ne de taraftarıyla. Bu kitlenin tek amacı adaletin tecil etmesi ve temiz futbol oynanması. Sizleri biraz düşüncelere dalmaya sevk ediyorum ; FİFA, UEFA, CAS, 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay tarafından kabul edilen şike nasıl olur da TFF tarafından kabul edilemez? Nasıl olur da şampiyon Fenerbahçe(!) değil de Trabzonspor gider o sene Şampiyonlar(!) Ligi’ne? Nasıl olur da Fenerbahçe o günden beri Avrupa’ya gidemez? Farklı farklı hükümler giymeleri de cabası...

Kendi takımına aşık bir kitle şimdiye kadar bunları fazla fazla düşünüp gerekli tepkileri vermeliydi. Siz belki bunlardan rahatsız olmayabilirsiniz ama bizden birisi her ahirete göçtüğünde içimiz yanıyor hala adaleti tecil ettiremediğimiz için, bu kardeşlerimizi bu sevinçten mahrum bıraktığımız için, acaba başka şeyler de yapabilir miydik haklı olduğumuzu düşündüğümüz dava için diye düşünerekten.

          Mekanın cennet olsun Samet kardeşim, hepimiz yine bir gün birlikte olacağız aynı Akhisar deplasmanından döndüğümüz gibi hatta mağlup olacağımızı bile bile hep beraber olduğumuz gibi. Son olarak sizlere Samet kardeşimizin kendi ağzından vedasıyla sizlere veda ediyorum...

Elveda sevgili Trabzon'um

Elveda güzel aşkım!

Sen bir kemancının nağmelerinden daha hoşsun

İşte bu yüzden özleyeceğim seni

Ancak artık ayrılmalıyım

Şimdi göçmen kuşlar söylüyorlar şarkıları

Tutunduğum dalım kırılmasaydı kalmak isterdim

Şimdi denizler ötesine, dağlar ardına gitmeliyim

Elveda sevgili Trabzon'um

Elveda güzel aşkım!

Vadiler, tepeler ve yumuşak yağmur

Yemyeşil ağaçların uğultusu ve derenin sesi

Cesur kıyılarına Karadeniz'in vuruşu ...

Kalbim her zaman senin !

Nemli gözlerimle şimdi ayrılmalıyım

Denizler ötesine ... Şimdi gitmeliyim ...

Trabzon'um ... Trabzon'um !

Tekrar buluşacağız... Ne olursa olsun !

Şimdi yola girme zamanı ...

Elveda sevgili Trabzon'um

Elveda güzel aşkım

Sendeki saf çocukluğumun yerini hırslar almış

Senin özlemin savaşıyor hırslarımla

Ayrılsak da, akarsular gibi tekrar buluşacağız

Bordolarımız, Mavilerimiz ...

Daha önce olduğu gibi yine danslar edeceğiz

Dimdik oynayacağız

Tertemiz destanlarımız konuşulacak

Elveda Trabzon'um

Elveda güzel aşkım ...

                                                                                       Sinan CÖDEL

Kocaeli Üniversitesi - Sivil Havacılık

                                                                                                  @futbol_gozlem

                                                                                            @sinancodel