FA Finali'nin Ardından...

Geçtiğimiz gün İngiltere’de büyük bir heyecan yaşandı, her sene olduğundan daha farklıydı bu heyecan. Bir tarafta dokuz yıldır hiçbir kupaya uzanamayan Arsenal, diğer taraftan ise kulüp tarihi boyunca ilk defa bir final gören Hull City. Bu maçtan önce Arsenal taraftarının heyecanı doruklardaydı. Sezona Aston Villa karşısında 3-1’lik mağlubiyetle başlayan Arsenal, bu maçın ardından muhteşem bir çıkışa geçti ve ligin 128 günü liderlik koltuğunda kaldı. Bütün lig süresine yayarsak eğer bu %48.8 gibi bir rakama denk geliyordu ki Premier Lig gibi bir ligde gerçekten iyi bir rakamdı. Fakat birkaç küçük aksama ve Liverpool’un muhteşem geçirdiği sezon yüzünden Arsenal liderlik koltuğunu kaybetti ve ligi de Manchester City’e kaptırdı.

Arsenal’in yıllardan beri yaşadığı sakatlık problemleri yine takımı vurdu sezon boyunca. Ramsey, Walcott, Wilshere gibi oyuncular sık sık sakatlandılar. Rotasyonda zorluk yaşayan Wenger bu sakatlıklar sonunda puanlar kaybetti. FA CUP finaline geldiğimizde ise Arsenal’in sadece bir sakatı bulunmaktaydı; Walcott. Diğer taraftan ise Hull City tam kadroydu.

Maç başladığında Arsenal’in klasik problemi olan ‘büyük maçlara odaklanamama’ baş gösterdi ve ilk sekiz dakikada duran toplardan iki gol yedi. Bütün stad şoktaydı, Hull City taraftarları bile ne olduğunun farkına varamamışlardı. Arsenal oyunu domine etmeye çalışsa da başarılı olamadı fakat oyunu rakip yarı sahaya yıkmayı başardı. Podolski’nin etkisiz oyunu ve Ramsey’in yaratıcılık konusunda pek bir şey gösterememesi Arsenal’in boş ataklarına sebep oluyordu. Kazanılan serbest vuruşta Cazorla’nın ekstra golü Arsenal’in geri dönüşünün sinyaliydi. İlk yarı bu skorla bitti.

İkinci yarı ise Wenger, bütün sezon boyunca hiç varlık gösteremeyen Sanogo’yu oyuna aldı Poldi’nin yerine. Sanogo bütün sezonun aksine bu maça iyi hazırlanmış olmalı ki kısıtlı kapasitesine rağmen hücumda hareketlilik göstermeye başladı. Sanogo’ya yerden açılan bir orta sonra korneri kullanan Arsenal, karambol sonucunda sezonun sürpriz golcüsü Koscielny topa küçük bir dokunuş yaparak topu ağlara gönderdi ve skoru 2-2’ye getirdi. Maçın sonlarına doğru Sanogo’nun içeri boşa gönderdiği topta Gibbs bomboş bir pozisyonda topu dağlara taşlara gönderdi ve maç 2-2’lik skorla uzatmalara gitti.

Uzatmalara ise Arsenal tamamen hakimdi, sürekli pozisyonlar buluyordu ama geçen yıl Beşiktaş’tan tanıdığımız McGregor muhteşem kurtarışlarla takımı tek başına ayakta tutuyordu. Dakikalar 109’u gösterdiğinde Giroud bütün maç boyunca ilk defa işe yarar ! bir şey yaptı ve topuk pasıyla topu Ramsey’a gönderdi, Ramsey topu geldiği gibi yerden yuvarladı ve top kale direğinin dibinden ağlarla buluşarak Arsenal’e kupayı getirdi. Sezonun en iyi oyuncusu olarak gösterebileceğimiz Ramsey, Arsenal’e kupayı getiren golü de atarak bu oyununu bir kupayla taçlandırdı.

Bütün sezon boyunca Arsenal gerçekten derslik bir futbol sergiledi ve ligi hak ettiğini göstermişti, fakat genç oyuncuların tecrübesizliği yüzünden lig ellerinden uçup gitti. Tek kalan kupa FA CUP’ı ise Chelsea, Liverpool gibi takımları eleyerek geldiler ve kupayı alarak dokuz yıllık kupa özlemlerini sonlandırdılar.

İrfan Can KARACAN
İTÜ Ekonomi
Mail adresi: karacanirfancan@gmail.com

Twitter : @irfancankaracan