SPOR MÜHENDİSLERİ: Bizimkiler Ne Alemde ?

Futbolcular bazı maçlardan önce seremonilere ellerinde pankartlar ile çıkarlar. Toplumu bilinçlendirme , sosyal mesaj verme , kültürel ve toplumsal olayları hatırlatma gibi işlevleri olan bu pankartlara çoğunlukla pek önem verilmez. İçeriklerinin etkileyici olmamasından mıdır yoksa genel olarak toplumun futbola yüklediği anlamdan mıdır bilemiyorum. Hiçbir takımın hakkını , çabalarını yemek istemem ; tabi ki de sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol oynuyorlar ancak kulüp futbolcularının bu projelerden daha çok sponsorlarının projelerinde yer aldığını söylemek mümkün.

Kitapta daha çok futbolun siyaset ile ilgisinin peşine düşen yazar Simon Kuper’in “Football Against the Enemy” (Futbol sadece futbol değildir) ‘de Türkiye’ye özel yazdığı bir önsöz vardır. Birazdan anlatacağım konu siyasi içerikli olmasa da o önsözün son paragrafını paylaşmak isterim; “Elbette bir Avrupa demokrasisi olmak , Avrupai bir futbol takımı olmaktan daha zor. Ama yollar aynı : modelin ne olduğunu anlamak , ona öykünmeyi arzulamak , modelin bilgisini yaymak üzere iki yönlü gidip gelen insanların var olması. FUTBOL YAŞAM DEĞİLDİR ANCAK ARADA PARALELLİKLER VARDIR”

Frank Lampard’ı dünya üzerinde tanımayan yok denecek kadar azdır herhalde. Mükemmel şutları , asistleri , liderliği , karizması , yakışıklılığına söyleyecek söz yok. Peki Frank Lampard’ın çocuk kitapları yazan bir yazar olduğunu kaç kişi biliyor ? Lampard “Çocukların daha çok kitap okumasını ve televizyon-bilgisayar oyunları arasında boşluğa kapılıp gitmesini istemiyorum.” Diyor ve ekliyor “Televizyon ve bilgisayar karşısında vakit geçirmek oldukça kolaydır , önemli olan onları okumaya teşvik etmektir. Bu kitapları yazmamda ilham kaynağı olan şey çocuklara kitap sevgisini aşılamaktı” Frank Lampard’ın yazar kişiliğini merak ediyorsanız gün içinde binlerce gereksiz şey arattığımız google’a “Lampard’s books” yazmanız yeterli. Karşınıza bir futbol çizgi romanı tadında fotoğraflar ve kitaplarını çocuklar için imzalayan Lampard fotoğrafları çıkacak. Kitapların içeriğini de bulabilirsiniz, Türkiye’de yayımlanmadı ancak kısaca özet geçmek gerekirse Tsubasa’nın kitap versiyonu tadında diyebiliriz

National Literacy Trust (Ulusal Okur-Yazar Araştırmaları) ve Premier Lig’in ortak yürüttüğü bir çalışmaya değinmek istiyorum. National Literacy Trust 35.000 çocuk ile (8-16 yaş arası) yaptığı araştırmada şöyle sonuçlara ulaştı.

-Her 4 çocuktan yalnızca 1’i okul dışında kitap okuyor

-Bu 4 çocuktan 2 veya 3’ü televizyon izlemeyi tercih ediyor

-Geri kalan kitle ise ikisini de tercih etmiyor.

Premier Lig ve National Literacy Trust’un projesi 1000 okuldan 30.000 çocuğu kapsayan 10 haftalık bir okuma programı. Adı da “Reading Stars”. Bu proje için bir nevi okumaya yönlendirme hatta gizli gizli zorlama bile diyebiliriz. Bu zorlama kötü anlamda algılanmasın , bir çocuğu eğlenceli yollardan okumaya yönlendirmek kötü bir şey olmasa gerek değil mi ?

Proje kapsamında Premier Lig ile alakalı haberler , röportajlar , gazete manşetleri , takımların taraftar ürünlerinde yazanlar , ilan ve duyuru panolarında yazanlar okutuluyor. Futbolu seven , alakalı çocuklar haliyle bu yazılara ilgi duyuyor ve okuyor. Bir de buna ek olarak Premier Lig ekiplerinden birer futbolcu favori çocuk ve yetişkin kitabını açıklıyor. Proje sonunda çıkan sonuçlar oldukça ilginç.

-10 çocuktan 9’u Premier Lig futbolcularından etkilenerek “Onlar da okuduğu için okuyorum” diyor.

-10 çocuktan 7’si okumaktan gurur duyduğunu söylüyor.

-10 çocuktan 2-3’ü kendilerine favori yazarlar seçtiklerini söylüyor !

Sosyal sorumluluk kapsamında oldukça başarılı ve ilham verici bir proje. Hele ki çocuklar için yapılan bu tarz işler çok daha anlamlı oluyor. İçerik olarak anlattığım ile alakalı değil ancak Sporting Recife kulübünün taraftarlar için başlattığı “kan bağışlama” kampanyası da oldukça ses getirmişti. Ülkemizde şike , hakem , yönetim konuları gündemin ana maddesi olduğundan bu güzel kampanya da basında yer bulamamıştı.

Favori kitaplarını açıklayan futbolculardan bazıları...